Yaşlılığın hayatın en önemli dönemlerinden biri olduğuna, hasat ve hesap zamanı olduğuna dikkat çeken Barman, "Gençliğimizde yaptığımız birikintilerin hasadını yaşlılık zamanında alırız. Çocuklarımız, yaptığımız iyilikler bizim hasadımız olur. Yaptığımız
yanlışlıklar, yapamadıklarımızın hesabını bu yaşta veririz. Bu nedenle bu döneme hesap dönemi de denir" dedi.
Malatya Yaşlıları Koruma Derneği Başkanı Muharrem Yaylar ise, "Derneğimizin kuruluş amacı, yaşlı ve hastalara bakım gerçekleştirmek için vatandaşlara yardımcı olmaktır. Tedavisini evde sürdürecek yaşlı ve hastalara yardım etmektir. Onlara rehberlik etmektir" diyerek, 8 aydır faaliyette olmalarına rağmen önemli bir mesafe katedemediklerini söyledi.
İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Birgül Cumurcu da, "Yaşlılara nasıl davranmalıyız" konulu bir konferans verdi. "Yaşam yılları önceden ortalama yaş 50 civarında idi. Şimdi Türkiye'de 69'dur. İlerlemiş ülkelerde 80 yaş gibi bir yaş ortalaması olduğunu görüyoruz. Yaşlılık fiziksel anlamda bir gerilemedir. Üretici rolünün bırakılmasıdır. Sosyal konumda değişmedir. Sağlığın kaybı gibi döneme özgü sorunlarıyla bir kayıplar dönemi olarak tanımlanabilir. Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımlamasına göre 60
yaştan sonrası yaşlılık olarak tanımlanmaktadır. 75 yaş üzeri ise ileri yaş olarak tanımlanmaktadır" dedi.
Doç. Dr. Cumurcu, yaşlıların çok hassas hale geldiklerini, bu nedenle yaşlılara davranışlarımızda dikkatli olmamız gerektiğini vurguladı.