Kendi kültürüne ve değerlerine sahip çıkmayan toplumların, başka toplumların kültürü etkisinde kalacağını anlatan Karataş, Avrupa özentiliğinin toplumu her yönüyle kuşattığına dikkat çekti. Karataş, "Kendi yaşantımızdan çevremize, çocuklarımızın kırtasiye malzemelerinden oyuncaklarına kadar yansıdı. Bu bir kültür propagandasıdır. Bu propagandaya karşın bizim kültürümüz, kahramanlarımız nerede? 'Hacivat-Karagöz', 'Keloğlan', 'İbiş', 'Temel ile Dursun', 'Nasrettin Hoca', 'Ali Baba ve Kırk Haramiler' gibi nice kahramanlarımız var. Ama nedense toplumumuz, bunlar yokmuş gibi davranıyor. Neden televizyonlarda, okul çantalarında, kırtasiye malzemelerinde bizim öz değerlerimiz niye kullanılmasın, tanıtılmasın. Çocuklar kendi kültürünün minyatürü oyuncaklarla neden büyümesin. O yüzden kendi kültürümüze sahip çıkalım, yaşatalım ve çocuklarımıza işleyelim. Bu kültür devriminin yeniden başlatılması lazım" şeklinde konuştu.
Yakın bir zamanda Karagöz'ün Türk mü? Yoksa Yunan mı? olduğuna dair iki ülke arasında yapılan tartışmayla, sahipsizliğine vurgu yapan Mehmet Ali Karataş, "Bir Karagöz gölge oyunu sanatçısı olarak üzülerek söylüyorum ki, bu tartışmada Yunanlılar haklı. Çünkü ülkemizde bir tane bile Karagöz sahnesi bulunmuyor. Daha doğrusu Karagöz'e sahip çıkan yok. Ama Yunanistan'da 5-6 tane Karagöz sahnesi çalışıyor. Sahiplenme budur. Özellikle Karagöz, Türkiye'de Ramazan pidesi gibi. Çünkü artık sadece Ramazan ayında ve belli yerlerde hatırlanıyor" ifadelerini kullandı