Mahmut Şevket Paşanın
kemiklerini sızlatacaklar...
İktidara geldiği günden beri milli hassasiyetleri hiçe sayan AKP, bu kez kendini de aştı ve 1878deki Rus işgalinin sembolü olan İstanbul Yeşilköydeki kilise-anıtın yeniden dikilmesine izin verdi. Mahmut Şevket Paşa, 1914te dini simgeleri söktürüp papazlara teslim ettirmiş ve anıtı dinamitlerle yıktırmıştı.
Türk şehitliğiyle Rusların
işgal anıtı bir olabilir mi!
Putinin Türkiye ziyaretinde imzalanan anlaşmayla Rusyanın Krasnoyarsk kentinde 1915te inşa edilen Troitski Mezarlığındaki Türklerin esaretinin simgesi olan anıt ve şehitlik elden geçirilecek. Karşılığında da Ayastefanos Antlaşmasıyla Rusların Yeşilköye diktiği San-Stefano kilise anıtı yeniden yapılacak.
Anıtın öncesi ve sonrası
tarihi ibretlik olaylarla dolu
Bulgarların 1860lardaki isyanını bastıran Osmanlıya önce Sırplar, sonra Ruslar savaş açtı. Osmanlı ağır bir yenilgi aldı. Ruslar batıdan Yeşilköye doğudan Erzuruma kadar geldi. Rusyanın Osmanlıyı tek başına yutmasını istemeyen Batı, araya girdi. Dost (!) İngiltere Kıbrısı aldı, Balkanlar da elden çıktı.
Açılışı Fener papazı yaptı
yıkılışta halk bayram etti!
İşte bu zaferi simgeleyecek bir anıt dikmek isteyen Ruslar, kale görünümlü bir çevre duvarı ve kademelenerek yükselen kulemsi mimaride kilise-anıt yaptılar 18 Aralık 1898de Fener Rum Kilisesi Papazı VIII. Neophytusun açtığı anıt, 1. Dünya Savaşının ilanından 13 gün sonra halkın sevinç gösterileriyle birlikte yıkıldı.
Utanç anıtı İstanbulda
yeniden inşa edilecek
Rus işgalini hatırlattığı için 1914 yılında dinamitle yıktırılan San Stefano kilise-anıtı, Putinle imzalanan anlaşma gereği, Yeşilköyde yaptırılacak
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putinin Türkiyeye yaptığı ziyarette imzalanan anlaşmalardan biri de Türkiyedeki Rus mezar ve anıtları ile Rusyadaki Türk mezar ve anıtlarının imarı. Bu çerçevede Rusyanın Krasnoyarsk kentinde 1915te inşa edilen Sibiryada ki Troitski mezarlığındaki Türklerin esaretinin simgesi olan anıt ve şehitlik elden geçirilecek. Türkiyede ise İstanbulun Bakırköy ilçesindeki Yeşilköyde Osmanlı ordularının 93 Harbi diye bilinen 1877-1878 savaşında yenilmesinin ardından imzalanan Ayastefanos Antlaşması sonrasında Ruslar tarafından Yeşilköye dikilen San-Stefano kilise-anıtı yeniden yapılacak. AKPnin yeniden inşa edilmesine onay verdiği anıtın, Osmanlı Devleti tarafından Rus Devletine savaş tazminatı olarak yapılmasına izin verilmişti.
En ağır yenilgi
Osmanlı devletinin 19.yyda aldığı en ağır yenilgi tarihe 93 harbi olarak geçmiş olan 1877-78 Osmanlı-Rus savaşıydı. Osmanlı orduları Balkanlarda ve Kafkaslarda bazı başarılar elde etmişse de Rus orduları kısa süre içerisine Doğuda Erzurum önlerine kadar Batıda ise İstanbul önlerindeki Yeşilköye kadar-eski adıyla Ayastefanos- gelmişlerdi. Yapılan barış görüşmelerinin sonunda Osmanlı devleti Doğuda ve Batıda büyük toprak kayıplarını içeren Ayastefanos antlaşmasını kabul etmek zorunda kalmıştı. Ancak bu antlaşma ile Rusyanın Balkanlarda tamamen hakim bir konuma gelmesi Batılı devletleri telaşlandırmıştı. Bu durum üzerine İngilterenin öncülüğünde Batılı ülkeler barış şartlarının tekrar belirlenmesi için Berlinde bir konferans düzenlediler. Burada imzalanan Berlin Antlaşması ile Ayastefanos antlaşmasının hükümleri nispeten hafifletildi. Balkanlarda Rus hakimiyeti zayıflatılarak Osmanlı devletinin bölgede bir süre daha etkin olması sağlandı.
Savaş tazminatı
93 harbi ile büyük bozgun yaşayan Osmanlı devleti savaş sonrasında Rusların farklı bir talebiyle, anıt talebiyle karşı karşıya kaldı. Savaş sırasında ölen yaklaşık 5 bin Rus askeri dağınık bir biçimde ve çeşitli mezarlıklara gömülmüştü. Bunların bakımı ise oldukça zor bir konuydu. 1893 yılında iki devlet arasında yapılan görüşmelerde gündeme gelen anıt talebini Osmanlı devleti kabul ettti. Ruslar her ne kadar insani gerekçelerle bir anıt yapmak istemişlerse de savaş sırasında geldikleri en uç nokta olan Ayastefanosa zaferlerini simgeleyecek bir anıt dikmek istiyorlardı. Rusların, insani gerekçeleri aşan tarzda büyük bir zafer anıtı yapmak istemesi ise gerginliğe sebep oldu. İki devlet arasındaki müzakerelerin sonunda Rusların zafer anıtı olarak algılanacak bir anıta izin verilmedi. II.Abdülhamid Hanın itirazı sonucunda ortak bir noktada uzlaşıldı ve daha makul bir yapının inşasına izin verildi. Bu uzlaşmanın sonucunda Rus ordusunun savaş sırasında konakladığı Ayastefanosta Barutçubaşı ailesine ait arazinin satın alınmasına izin verildi.
Satın alınan arazide Ruslar kale görünümlü bir çevre duvarı ve kademelenerek yükselen kulemsi mimaride anıt yaptılar. Klasik Rus üslubundaki anıtın inşaatı üç yıl sürdü. Tasarımı Rus mimar Bozarova ait olan anıtın iç dekorasyonunda St. Petersburg Akademisinden resim sanatçıları görev aldı. Anıt 3 yıllık bir inşaat süresinin ardından 18 Aralık 1898de, Rus Çarının kuzeni Grandük Nikola Nikolayeviç, Fener Rum Patriği ve Osmanlı devlet görevlilerinin hazır bulunduğu bir tören ile açıldı.
Halkın tepkisi
Tanin gazetesinin ifadesiyle zahiren bir müessese-i diniye ve hayriye, hakikatte ise Moskof nişane-i zaferi lan bu anıt 1914 yılında Osmanlı devletinin I.Dünya savaşına girmesine kadar bulunduğu yerde İstanbul halkına 93 harbinin ağır mağlubiyetini hatırlattı. Osmanlı devletinin I.Dünya savaşına girerek Rusyaya savaş ilan etmesi ise bu anıtın yıkılması için uygun bir ortam doğurdu. Ayastefanos Rus anıtı günlerce gazete sayfalarında işlenerek halkı savaşa motive etmek için önemli bir enstürman olarak kullanıldı. Rusyaya savaş ilanından 13 gün sonra 14 Kasım günü anıtın çanları indirilip, dini önem taşıyan diğer objeler kaldırıldıktan sonra tahrip kalıpları ile anıtın yıkımı gerçekleştirildi.
Ertesi günkü Tanin gazetesi Rus anıtının yıkılışını şu ifadelerle haber veriyordu: Ahali, önce binanın ahşap aksamını yakmış ve bilahare kagir kısmını da tahrip etmiştir85 kulenin üzerine ve sair tahrip edilen mahallere Osmanlı bayrakları rekzolunmuştur. Halk abidenin en yüksek yerlerinde davullar çalarak ilan-ı şadümani etmiştir. Halktan büyük katılımın olduğu yıkım adeta bayrama dönüştü. Anıtın yıkılışı, bu konuda özel eğitim alan yedek subay Fuat Bey (Uzkınay) tarafından filme alındı. Ayastefanostaki Rus Abidesinin Yıkılışı adını taşıyan belgesel, Türkiyede ilk oldu. Anıtın yıkılmasında görev alan genç teğmen Bahri Doğanay, yıllar sonra yazdığı Ayastefanostaki Rus Abidesi Nasıl Yıkıldı? başlıklı makalesinde, o günleri anlattı.
yeniçağ