Son olarak Diyarbakır-Batman Karayolu'nda meydana gelen ve 25 kişinin hayatını kaybetmesi ile tekrar gündeme gelen trafik kazaları hakkında hazırlamış olduğu bir rapor bulunan Doç. Dr. Duruhan, "Türkiye'de trafik kazaları sosyal bir olgu niteliğindedir. Yıllar içerisindeki nispeten araç ve yol iyileştirmelerine rağmen insan kusurunun öne çıkarak trafik kazalarının yıllar içindeki tekrarlı devamlılığı, onu olgu kategorisinde; kazalarda insan kusurunun öne çıkması nedeniyle de sosyal olgu kategorisinde ele almamızı gerektirmektedir. Bu bağlamda trafik kazalarına bakış ve onu irdeleyiş, nihayetinde geçerli çözüm önerileri getirerek problemi çözüş trafikteki bireysel insan davranışlarını, kültürel ve toplumsal çerçeve ile ilişkilendirerek daha esaslı ve geçerli durumları ve dinamikleri tespit etmekle mümkündür. Trafik kazaları toplumumuzu en fazla mağdur eden durumların başında gelmektedir. Fakat duruma alışmışlık, onu diğer toplumsal problemlerin gerisinde bırakmakta ve neredeyse en öne çıkan bu problemimiz maalesef çözümsüz kalmaktadır" dedi.
Doç. Dr. Duruhan, "Türkiye'deki trafik olgusu ile ilgili olaylara toplumsal ve kültürel açıdan bakış, trafik olgusunu her günkü insan davranışlarının değişik yönlerinin bütünlüğü içerisinde ele almayı gerektirir. Çünkü bir toplumdaki her türlü birey davranışlarının ortaya çıkış, tezahür ediş zemini köklerini tarihten, coğrafyadan, iklimden, rejiminden, toplumdan ve uluslar arası ilişkilerden alan ve şekillenmesi devam eden her günkü yaşanılan kültürdür. Bu kültür bütünlüğünü ve dinamiklerini göz ardı
ederek, anlık atıflarla trafik olaylarına bakış, toplumsal yaşamın sürekliliği içerisinde üretilen zaaf ve durumların köklerinin ve esas nedenlerin görülmemesine sebep olur. Bu durumda gerekli ve geçerli teşhis konulamadığından tedavinin de gecikmesi kaçınılmazdır. Aileden okullara bireylerin problem çözücülüklerini ve sorumluluk almalarını artırarak her türlü yaşam göstergesinin ve trafikteki birey davranışların kalitesini artıracak olan aktif eğitim anlayış ve uygulamalarına geçilmelidir. Mal ve hizmet
dağılımı mekanları, cazibe merkezlerinin yerleşim yerlerindeki normal dağılımı ile sağlanmalıdır. Her ilde ve nüfusu yirmi binden fazla olan ilçelerde Trafik Teknoparkları kurulmalıdır. Hedef kitle (sürücüler, çalışanlar ve öğrenciler), kendilerine bizzat ulaştırılacak periyodik trafik yayınlarıyla bilinçlendirilmelidir. Türkiye'nin tüm yollarındaki trafik akışı simülasyonları çeşitli mevsimler için gerçeklerine uygun olarak bilgisayar programı olarak hazırlanmalı, internette çalışılmaları erişimleri
kolaylaştırılmalıdır. 'Trafik Psikolojisi' ile ilgili bir ders kitabı ilgili öğretmenlerce sosyoloji, psikoloji, eğitim bilimleri, kamu yönetimi mezunlarınca sürücü kurslarında okutulmalıdır " dedi.