Sütlüce köyünde vatandaşlara hitaben bir konuşma yapan Şahin, darbe dönemlerinin bir daha yaşanmamak üzere kapatıldığını ifade ederek, "Sivil otoritenin en iyi bir şekilde ikame edilmesi gerekiyor ama bugüne kadar bunu hiç kimse yapmamış. 60'ta darbe yapılmış, darbe yanlarına kar kalmış. 71'de muhtıra verilmiş, yanlarına kar kalmış. 1980'de yapmışlar, yanlarına kar kalmış. 1997'de yapmışlar. 28 Şubat da hükümeti alaşağı etmişler, yine istedikleri biçimde şekillendirmişler. Bu ülkede kendisini 'nurlu Süleyman' diye tanıtan bir Süleyman Demirel vardı. 40 yılımızı heba etti. Demirel'e hakkımı helal etmiyorum. O ne yaptı; 28 Şubatçılara akıl hocalığı yaptı. Onlara gidip şapka çıkardı, selam durdu. Bu ülkenin inançlı insanları derdest edildi. Bin yıl sürecek dediler, 5 yıl sürmedi. Bu ülkenin güzel insanlarının duasıyla bu ülkede demokratik sistem olması gereken yere getirildi" diye konuştu.
“28 Şubat sürecinde hakkımı helal etmeyeceğim bir diğer isim de Mesut Yılmaz'dır” diyen Şahin sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu ülkede okuma yazma oranının daha da yükseltilmesi için, çocuklarımızın ister meslek lisesi, ister imam hatip lisesi, ister diğer alanlardaki liselerde kendi bilgi, beceri ve tercihlerine göre imkanlar oluşturulmaya başlandı. 28 Şubat 1997'de yine hakkımızı helal etmeyeceğimiz bir isim kalktı dedi ki, 'Benim siyasi hayatıma da mal olsa 8 yıllık kesintisiz eğitimi bu ülkede yerleştireceğim.' İmam hatipleri devre dışı bırakmak için meslek liselerini de bahane ettiler. Bizim sanayicimizin, işadamlarımızın, ticaret erbabımızın kalifiye eleman dediğimiz meslek liselerinin tümünü bitirdiler. O okuldaki öğrencilerin önlerini kesmek için katsayı problemini çıkardılar. Eşit şartlarda eğitim ve öğretim görmemize rağmen eğitimde fırsat eşitliği diye safsatayı uydurup hiçbir zaman için eğitimde fırsat eşitliğini yapmadılar. Eğitim de fırsat eşitliğini 4+4+4 le biz getirdik. İsteyen istediği okula gidiyor.”