“Tütün ekicileri mutlaka kollanmalı”

Tütün üretiminin tarımda önemli bir yer işgal ettiğini belirten Karamollaoğlu, son zamanlarda tütün ekicilerini koruyan birtakım fonların 2018 yılına kadar azaldığını, 2018 yılında sıfırlandığını, 2019 yılında da Cumhurbaşkanlığı tarafından tamamen ortadan kaldırıldığını söyledi.

Karamollaoğlu, “Böylece Türk tütünü, sigara pazarında gerilere itildi. Bir zamanlar 2003’lerde Türk tütünü kullanımı %40-43 seviyesindeyken, 2021 yılında %11’e geriledi. İşin garibi, bu noktada bazıları, geçimlerini sağlamak için birtakım girişimlerde bulunurlarsa hapis cezasına kadar bu işin gidebileceği ilân edildi.” dedi.

Karamollaoğlu, geçimini tütün üretimi ile sağlayan çiftçi sayısının 400-500 bin civarındayken, bu kitlenin giderek küçülüp belli bir bölgeye sıkışıp kaldığını ifade etti.

Karamollaoğlu, bu durumun mutlaka değiştirilmesi, tütün ekicilerinin mutlaka kollanması gerektiğini söyledi.

“Niye biz ille de Virginia tütününe mahkûm olacağız?” diye soran Karamollaoğlu, bunu anlamanın mümkün olmadığını ifade etti

“Topraklarımız yabancıların eline geçerse felâket olur”

Tarım arazileriyle ilgili mekanizmanın bütünüyle bozulduğunu dile getiren Karamollaoğlu, Saadet Partisi olarak tarım arazilerinin birleştirilmesinden yana olduklarını ama bunun arazileri birilerine peşkeş çekerek yapılmaması gerektiğini söyledi. Karamollaoğlu, “Türkiye toprakları, tarım yönünden önemlidir. Evet, bunun %10’u şu anda ekilmiyor ama bu yabancıların eline geçerse bizim için felâket olur. Bunu görmekle mükellefiz. Biz, toprağı kullanalım derken çiftçimizi ezemeyiz.” diye konuştu.

Karamollaoğlu, geçmişte su kullanımının Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından organize edildiğini, bu organizasyonun birliklerin elinden alındığını ifade ederek, “Şimdi rant vesilesi hāline getiriliyor.” dedi.

Şu anda sulanamayan arazi miktarının çok fazla olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, GAP bölgesinin ilk bānilerinin Millî Görüşçüler olduğunu belirterek, Recai Kutan’ın, bu işin başını çeken insan olduğunu, merhum Fehim Adak’ın bu konuda en önemli görevleri üstlenmiş büyüklerinden biri olduğunu hatırlattı.

Karamollaoğlu, “GAP bölgesinin toplam proje bedeli, barajlar dahil, geçmişte 32 milyar dolar civarındaydı. Bunun barajlarla ilgili olan kısmı bitti. Yarısı sulamayla ilgiliydi. Hālâ sulamada doğru dürüst bir netice almış değiliz.” dedi.

“Planlama yapamazsak, çiftçi çiftçilikten vazgeçer”

Türkiye’nin kalkınmasının üretimden geçtiğini tekrar tekrar dile getirdiklerini belirten Karamollaoğlu, üretimin ilk adımının tarım olduğunu, her bölgenin kendine göre ürünü olduğunu, bu ürünlere göre politika oluşturulması gerektiğini söyledi.

Fındık sezonunun da geleceğine işaret eden Karamollaoğlu, üretici için belirlenen fındık fiyatlarının 2-3 katı olabileceğini ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

“Ama bunu siz, bir İtalyan firmasına, o kararları belirleyecek imkânı tanırsanız, fındığı düzeltemezsiniz. Fındık üreticisini ayağa kaldıramazsınız. Çayda benzer bir durum var, tütünde de aynısı olduğu gibi. Tahıl, bizim en geniş alanımız. Belki zeytin, çok daha özelliği olan gene diğer konular gibi bir alan ama biz, hem ürün bazında, yaş meyve ve sebze dahil, planlama yapmaya hem de bölge bazında planlama yapmaya, toprağımızın tamamını kullanmaya, çiftçimize emeğinin karşılığını almasına imkân vererek ortam hazırlamalıyız. Bunu yapamazsak, çiftçi çiftçilikten vazgeçer. Karnı doymayan, borcunu ödeyemeyen çiftçi, çiftçiliğe devam etmez, bugün olduğu gibi.”

tv5

Editör: İbrahim Halil Aksoy