Ekonomideki içler acısı tablonun vatandaşları kara kara düşündürdüğünü kaydeden Karamollaoğlu, “Bugün insanlar pazara çıktığında filesini dolduramıyor. Gram ile et alınıyor. Sebze meyve fiyatları almış başını gitmiş. Ama işin ilginci hem üretici mağdur hem de tüketici mağdur. Aradaki fiyat farkını kimler hortumluyor,  kimse bunu sorgulamıyor. Ya burada kasıt vardır ya da birileri yolsuzluk yapıyor” ifadelerini kullandı.

 

BORÇ GIRTLAĞA DAYANDI

Ekonomide borcun gırtlağı aştığını belirten Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, “Şimdi artık öyle bir noktaya geldik ki, borçsuz yaşayamıyoruz. Her sene bir önceki borcu kapatabilmek için yeni borçlar alıyoruz. Aldığımız borçların faizleri de bizi yiyip bitiriyor. 2023 yılında devletin ödeyeceği faiz tutarı 304 milyar 500 milyon lira olacak. 2024 yılında ise 335 milyar 300 milyon liraya çıkacak ki, bu da beklenen rakam. Eminim ki bu rakamların üzerine çıkılacak. Faizde ‘durmak yok, yola devam’ düsturu ile hareket ediyorlar” dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkez binasında gerçekleştirdiği haftalık olağan basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

“IRKÇILIK ÜLKEYE HUZUR GETİRMEZ”

Üzerinden 66 yıl geçmesine rağmen ülkemiz tarihinde halen acı ile anılan 6-7 Eylül olaylarının yıldönümü ile ilgili konuşan Karamollaoğlu, “66 yıl önce Rum vatandaşlarımıza karşı bir infial meydana gelip çok üzücü hadiseler yaşandı. Irkçılık hiçbir ülkeye huzur getirmez” şeklinde konuştu. Karamollaoğlu, hafta başında startı verilen 2021-2022 eğitim öğretim yılının verimli geçmesi temennisinde bulundu. İktidarın eğitim konusunda ciddi bir mesafe kat edemediğini belirten Karamollaoğlu, “19 yılda 8 kere bakan değiştirildi. 19 yılda tutarlı bir yol bulamadılar. Eğitim politikalarında vasıfsızlık adeta iktidarın vasfı haline geldi. Ayrıca eğitimdeki nitelik ve imtihan sistemi de eğitimde istediğimiz noktaya gelmemizi engelliyor” dedi.

 

“GENÇLERİMİZİ VASIFLI OLARAK YETİŞTİRMELİYİZ”

Türkiye’de okuyan genç nüfusun 26 milyonu bulduğunu ifade eden Karamollaoğlu, “Gençlik ülkeler için çok önemlidir. Bu anlamda bizim ülkemiz büyük bir zenginliğe sahip. Ama bu zenginlikten istifade etmek ise gençleri vasıflı yetiştirip yetiştirmeyeceğimize bağlı. Eğer böyle bir anlayış ile eğitime yaklaşılmaz ise bu zenginlik ülkenin sırtına yük bile olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

“ATANAMAYAN ÖĞRETMENLERİN İSTİHDAMI SAĞLANMALI”

Eğitim denilince akla gelen problemlerden birinin de atanamayan öğretmenler olduğunu dile getiren Karamollaoğlu, “350 bin civarında öğretmen atanmak için bekliyor. Ancak iktidar israftan tasarruf yapamadığı için istihdam edilemiyorlar. İstihdam edilenler ise düşük ücretlerle ayrımcılığa tabi tutuluyor. Bugün yapılması gereken ki bu pandemi ile daha da zarurileşti. Sınıf mevcutlarının azaltılması ve öğretmen sayılarının azaltılması gerekir. Böylece atama bekleyen öğretmenler de istihdam edilmiş olur” sözlerini kullandı.

 

“HEM ÜRETİCİ MAĞDUR HEM DE TÜKETİCİ”

n Ekonomideki içler acısı tablonun vatandaşları kara kara düşündürdüğünü kaydeden Karamollaoğlu, “Bugün insanlar pazara çıktığında filesini dolduramıyor. Gram ile et alınıyor. Sebze meyve fiyatları almış başını gitmiş. Ama işin ilginci hem üretici mağdur hem de tüketici mağdur. Aradaki fiyat farkını kimler hortumluyor, kimse bunu sorgulamıyor. Ya burada kasıt vardır ya da birileri yolsuzluk yapıyor” ifadelerini kullandı.

 

“EKONOMİK POLİTİKALARIN DEĞİŞMESİ LAZIM”

2021 yılı için hükümetin yüzde 8 enflasyon tahmininde bulunduğunu hatırlatan Karamollaoğlu, “Ancak enflasyon bu beklentinin tam 11,25 puan üzerine çıkarak yüzde 19,25’e ulaştı. İktidar “2023 Vizyon Belgesi”nde 2023 için yer alan 2 trilyon dolarlık milli gelir hedefinin bugün yüzde 50’sine bile ulaşamamış durumdayız. Bu ekonomik politikaların değişmesi lazım. Bu politikaları değiştirmeyen iktidarın ise mutlaka değiştirilmesi gerekir. Bunu yapacak da millettir” şeklinde konuştu. İktidarın artık borçsuz yaşamayacak bir noktaya geldiğini belirten Karamollaoğlu, “Şimdi artık öyle bir noktaya geldik ki, borçsuz yaşayamıyoruz. Her sene bir önceki borcu kapatabilmek için yeni borçlar alıyoruz. Aldığımız borçların faizleri de bizi yiyip bitiriyor. 2023 yılında devletin ödeyeceği faiz tutarı 304 milyar 500 milyon lira olacak. 2024 yılında ise 335 milyar 300 milyon liraya çıkacak ki, bu da beklenen rakam. Eminim ki bu rakamların üzerine çıkılacak. Faizde ‘durmak yok, yola devam’ düsturu ile hareket ediyorlar” dedi.

“TÜKETİME DAYALI YATIRIMLARI DURDURUN”

İktidara bu darboğazdan kurtulmak için tüketime dayalı yatırımları durdurma çağrısında bulunan Karamollaoğlu, şunları söyledi: “Yol, köprü, gökdelen bunların hepsinin durması lazım. Bunun yerine üretimi artıran, istihdamı yaygınlaştıran yatırımlara yer verilmeli. İsrafın önü kesilmeli, rüşvetin kökü kurutulmalı, yolsuzluğa geçit verilmemeli. Eğer bunlar olmaz ise Türkiye yarın bugünkünden daha tehlikeli bir mecraya girer.”

Editör: İbrahim Halil Aksoy