Hülya Avşar'dan Kılıçdaroğlu'na dava şoku. Avşar, "Sarayında otursun, yan tarafına Hülya Avşar'ı da alabilir" sözleri nedeniyle CHP genel başkanı hakkında 50 bin TL'lik tazminat davası açtı

Hülya Avşar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na geçen hafta Cumhurbaşkanlığı Sarayı için kullandığı ifadelerle kişilik haklarını zedelediği ve toplumsal onurunu aşağıladığı gerekçesiyle 50 bin liralık tazminat davası açtı. Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde Ankara'da gazetecilerle gündemi değerlendirmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ASKON toplantısında yaptığı konuşmasında kendisine yönelik sözlerine yanıt veren Kılıçdaroğlu, yine Cumhurbaşkanlığı sarayı üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef almıştı. Erdoğan'ın kendisine yönelik sözlerinden haberdar olup olmadığı sorulan Kılıçdaroğlu konuşmasında "Herhalde gündemde kalmak için benimle tartışmak istiyor. Meraklanmasın ben onunla tartışmayacağım. Çünkü benimle tartışması ona itibar kazandırmaz. Ona itibar kazandıracak olan saraydır. Sarayında otursun. Ona yine itibar kazandıracak olan Rıza Sarraf'tır. Onu da yanına alsın, genel sekreter yapsın. Yan tarafına Hülya Avşar'ı da alabilir" dedi.


AVŞAR DAVACI OLDU

Avşar, bu sözlerden rahatsız oldu. Avukatları Kerem Hasbakkal ve Eda Ergin aracılığıyla Kılıçdaroğlu'na dava açtı. Kılıçdaroğlu'ndan 50 bin lira manevi tazminat talep etti. Dilekçede, özetle "Avşar, dünyaya mal olmuş, ülkemizin önde gelen ve sayılı sanatçılarındandır. Kamuoyu önünde ölçüsüz ve ağır biçimde aşağılandı. Sanatçı, siyasi ve hayat görüşünü saklamıyor. 30 yılı aşkın sanat hayatı boyunca yaptığı tüm işlerde sevilen sayılan bir sanatçı olması sebebiyle, Avşar'ın bu denli ağır, çirkin ve gerçeğe aykırı bir ithamla yaptığı mesleğe, karakterine ve güvenirliğine hakaret edilmiş, kişilik haklarına saldırılmıştır" dendi. Avşar, Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) yöneticileriyle birlikte geçen hafta Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüş, çıkışta basın mesnuplarına Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın abartıldığı kadar olmadığını söylemişti.

Editör: İbrahim Halil Aksoy