Darbe sonrası iktidar oldu!
Mehmet Bicanın Terörle Sınanmak adlı kitabında ortaya attığı iddialar, dönemin bazı gerçeklerinin de yeniden gündeme taşınmasını sağladı. Turgut Sunalpin MDPsi ve Necdet Calpin HPsi arasında istenmiyor görüntüsüyle vitrine sürülen Özalın dikkat çekmesi sağlanmış ve iktidarının önü açılmıştı.
Özal-cunta ittifakı raporda...
Darbecilerin eyaletleşme planına karşı çıkan İsmail Özdağları harcayan Özalın cuntayla işbirliği, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonunun taslak raporuna da Turgut Özal, 12 Eylül darbecileriyle ciddi bir işbirliği içerisine girmiştir ifadesiyle yansımış, ancak Meclise sunulan raporda bu cümle çıkarılmıştı.
Eyalet tezgahına tepki yağdı
Mehmet Kesimoğlu CHP Kırklareli Milletvekili
12 Eylül darbesinin tezgahlanarak Özalın başbakanlığa getirilmesinin nedeni budur. Özal, sistemin parçasıydı. Eyalet sistemi üniter yapıyı bitirip zayıflık getireceği için isteniyor.
Yaşar Okuyan ANAPlı eski Bakan
Genelkurmayın 1981 tarihli özel raporu var. Evren ve yanındakiler Türkiyeyi 67 devletçiğe bölmek istiyor. Yargı, parlamento yerel olacak! Bu rapor ihanetin daniskasıdır.
Yusuf Halaçoğlu MHP Kayseri Milletvekili
Evrenle yapılan darbe sayesinde Türkiyede dönüşümün temelleri atıldı. Özalla birlikte federasyon konuşuldu, çünkü Orta Doğuda farklı bir siyasi konjonktür düşünülüyordu.
Osmanlı modelini Boğuşlu önermişti!
Darbeden 6 ay sonra TSKya sunduğu raporda 67 ilde 67 ayrı Meclis kurulmasını isteyen Tümgeneral Mahmut Boğuşlu, özellikle TRTde Osmanlının azınlıklara karşı hoşgörüsünün uygun vesilelerle dile getirilmesini istemişti. Boğuşlu, din adamı tipinde değişikliğe gidilmesini, her meslekten din adamı yetiştirilmesini de önermişti.
4 parçaya bile razı olmuştu!..
12 Eylül darbesinin cunta lideri Türkiyeyi önce 8 eyalete bölmeyi düşünmüş, sonra 4e razı oldum ama o da olmadı diye üzülmüştü.
12 Eylül darbesi Türkiyeyi
eyaletlere bölmek için yapıldı
Hazırlanan raporlar, 5 generalin başında olduğu Milli Güvenlik Konseyi kararıyla uygulamaya sokulmak istenen karanameler, 12 Eylül cuntasının Türkiyede büyük bir dönüşüm için çalışma yürüttüğünü ortaya koyuyor...
Türkiyeyi eyaletlere bölme planının asıl mimarının 12 Eylül darbesini gerçekleştiren cunta olduğu gerçeği tepkilere yol açtı. 1980deki darbenin lideri Kenan Evrenin Türkiyeyi eyaletlere bölme planına, dönemin Başbakanı Turgut Özal projeye karşı çıkan dönemin Bakanı İsmail Özdağları Yüce Divana gönderip mahkum edilmesini sağlayarak destek oldu. Dünkü gazetemizde yer alan Mehmet Bicanın Terörle Sınanmak isimli kitabındaki iddiaların ardından Genelkurmay Başkanlığının 10 Mart 1981 tarihli raporunda ise Türkiyenin 67 eyalete bölünmesine ilişkin çalışma yapıldığı görüldü. Çalışmayı Türk-Yunan Federasyonu kurulsun önerisi yapan dönemin ATESE Strateji Harekat Başkanı Tümgeneral Mahmut Boğuşlu imzaladı. Yeniçağa konuyu değerlendiren Eski Çalışma Sosyal Güvenlik eski Bakanı Yaşar Okuyan, Kenan Evrenin o yıllarda Sabah gazetesine verdiği röportaj var. Evren orada (biz 8 eyalete bölmeyi kararlaştırdık) diyor. Biz bunu konsey olarak imzaladık bunu hayata geçiremedik diyor. Evren ayrıca (Ben bu konuda amacıma ulaştım, şimdi bu tartışılıyor) ifadelerini de kullanıyor dedi.
67 parlamento
Okuyan şunları söyledi: Genelkurmay Başkanlığının 10 Mart 1981 tarihli ATESE Komutanlığı 7130/ 81- SEK diye Özel bir Jeopolitik inceleme konulu raporu var. Bunun altına imza atan ATESE Strateji Harekat Başkanı Tümgeneral Mahmut Boğuşlu. Bu belgede o tarihte Türkiyede bulunan 67 ilin her birisinde parlamento oluşturulsun ve o parlamento yasama, yürütme ve yargı yetkileriyle teşkil edilsin diyor. Yani Türkiyeyi 67 devletçiğe bölüyorlar. Hakkaride bir parlamento kurulacak, yasayı o çıkartacak kendisine göre, yürütmeyi o çıkartacak başbakanı seçecek. Yargıyı da kendisi oluşturacak. Evren ve yanındakiler 1980 ihtilaliyle Türkiyeyi 67 devletçiğe ayırmayı tasarladılar. Bu rapor ihanetin daniskasıdır. 28 Mayıs 2000 tarihli Yeni Binyıl gazetesinde de Kenan Evrenin açıklaması var. Türkiyede valileri seçilmiş 4 eyalet istedim, o da olmadı diyor
ABDnin planları
CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar da, İsmail Özdağların Turgut Özal ile birçok konuda ters düştüğünü bildiğini ancak 12 Eylül 1980 darbesinin bir Amerikan darbesi olduğunu söyledi. Acar, Amerikan Başkanı tiyatro seyrederken kulağına (bizim çocuklar darbe yaptı) şeklinde fısıldanmıştır. Tabii ki ABDnin Türkiyeyi bölme planı vardır. Çünkü Türkiye 75 milyon nüfusu ile kolay lokma değildir. Emperyalistler tarafından kolay yutulabilmesi için Osmanlı İmparatorluğu gibi parçalanması gerekmektedir. Burada uzun yıllardır çalışıyorlar. 12 Eylülün yapılmasının en önemli sebeplerinden biri de şudur... Yunanistanın NATOnun askeri kanadına dönüşüne bizim sivillerimiz izin vermedi. Ne Bülent Ecevit ne de Süleyman Demirel izin verdi. Bu darbenin ardından ilk imzalanan kanun ile buna izin verildi. Sonuçta ABD uzun vadeli planlı yapan bir devlettir. Türkiyeyi önce eyaletlere bölerek sonra eyaletler arası kışkırtma yaparak Büyük Ortadoğu Projesini hayata geçirecektir diye konuştu.
Federasyonu düşündüler
MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ise o tarihteki durumun farklı olduğunu anlattı. Halaçoğlu, O zaman bir federasyon planı vardı. Federasyon sadece Türkiyenin içerisinde bir federasyon değil aynı zamanda Irakın kuzeyini de kapsayacak bir federasyon söz konusuydu. O zaman eyalet sisteminden daha çok Irakın kuzeyini Türkiyeye katacak bir federasyon düşünülüyor dedi.
Evrenle birlikte yapılan ihtilal sayesinde Türkiyede dönüşümün temellerininin atıldığını kaydeden Halaçoğlu şöyle devam etti: Özalla birlikte federasyon konuşuldu, çünkü Orta Doğuda farklı bir siyasi konjonktür düşünülüyordu. ABDnin Orta Doğuya ilişkin farklı planları var. Irakta istediğini hemen alamayınca farklı boyutta bir plan gündeme geldi. Amaç o zaman federasyonla burayı Türkiyeye bağlayıp ABDye bağlı bir Türkiye oluşturmaktı. O dönemde en çok söz edilen kavram da zaten stratejik ortaklık kavramıydı. Bu plandan başarı çıkmayınca yeni plan devreye girdi. Bu da bir Kürdistan oluşturmak
Büyükşehirlere göç sınırlanmalı
12Eylül 1980 darbesinden altı ay sonra Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etütler Başkanlığınca, Tümgeneral Mahmut Boğuşlu imzasıyla, Genelkurmay Başkanlığına gönderilen 10 Mart 1981 günlü Özel Jeopolitik İnceleme adlı rapor sunuldu. Rapor aynen şöyleydi:
Türkün coğrafyasını, tarihini ve müsamahasını Orta Doğu ve Balkan şartlarına göre yorumlayanlar öz benliklerini yitirme eşiğine gelmişlerdir. Milletin Ankaraya güveni ciddi biçimde sarsılmıştır ve Türkiyemiz bugün tek merkezden idare edilebilme imkânını yitirme sınırına gelmiştir. Her il merkezi, teşrii, icrai ve kazai yetkileriyle teçhiz edilerek 67 il merkezimizde millet meclisleri kurulmalıdır.
Yunanistanla bir federasyon kurmalıyız. Kıbrıs dörde bölünüp Girne Türkiyeye bağlanabilir, Baf Yunanistana bırakılabilir. İngiliz üsleri bir süre şimdiki konumunu sürdürür, bunlar dışında kalan topraklarda da federe bir devlet kurulur. Türk-Rum Federe Devleti, Birleşmiş Milletlerle sıkı bir işbirliği halinde cennet bir ülke olabilir. Birleşmiş Milletler için Kıbrıs, birçok ünitelerin yerleştirilebileceği ideal bir yerdir. Orta Doğu bu yoldan bir nevi kontrol altına alınabilir. İstanbul valisi, doğruca Devlet Bakanı tarafından seçilmiş bir kişi olarak Bakanlar Kuruluna dahil edilebilir. Büyükşehirlere göç tahdit edilmelidir. Büyükşehirlere göçte bazı rakamlar tespit edilmeli, 67 ilin bir kısmına yıllık kontenjanlar ayrılmalıdır.
TRT ve diğer yayın organlarında Osmanlı İmparatorluğunun azınlıklara karşı müsamahası uygun vesilelerle dile getirilmelidir. 12 Eylül Bayrak Harekâtının getirdiği emniyete rağmen, milletin başkent teşkilatına, Ankaraya güveni yok denecek kadar az olmaya devam ediyor. 1919-1938 yılları arasında, Ankaradaki tek lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bütün Türkiyeye yetiyordu. Ancak köprülerin altından çok sular geçti. Bugün tek değil, her vilayette bir Atatürke, 67 adet 23 Nisan 1920 Meclisine ihtiyaç vardır. İstikrarsız Orta Doğuda ülkemiz, son derece geniş bir kapasiteye sahiptir. Bütün engellere rağmen ümit büyüktür; istikbal bir güneş gibi parlayabilir. Bilgi ve gereğini arz ederim.
Tümgeneral Mahmut Boğuşlu
Her meslekten din adamı olmalı
12 Eylül mantığına uygun bir gençlik yetiştirilmesi için 7 Mayıs 1981de Yüksek Kurul oluşturuldu. Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Özgüneş koordinatörlüğündeki üst kurulun ilk kararı Alevi köylerine cami yaptırma önerisi oldu. İkinci öneri, TRTdeki dini yayınların güçlendirilmesi ve İmam Hatip okulları ile Yüksek İslam Enstitüsü sayısının artırılmasıydı. Darbeci askerlerin istediği yeni insanın nasıl olması gerektiğini Tümgeneral Mahmut Boğuşlu şöyle yazdı: Din adamı tipinde değişikliğe gidilmeli, her türlü meslekten; hakimden, savcıdan, avukattan, lise öğretmeninden, doktordan, gemi kaptanından yeni bir tür din adamları yetiştirilmelidir. (Belgelerle Türk Tarih Dergisi, sayı:1 1985)
Özala darbe işbirlikçisi suçlaması
TBMM Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonunun taslak raporunda, 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal, darbe işbirlikçisi olarak gösterildi. Komisyonun taslak raporunda Özala ilişkin şu değerlendirme yer aldı. Her ne kadar 1960 ve 1971 dönemlerine ilişkin tarihsel olarak bir fırsat kaçtıysa da 12 Eylül ve 28 Şubat sürecinin aktörlerinin hemen hemen hepsi bugün hayattadır. Örneğin, Turgut Özal, 12 Eylül darbecileriyle ciddi bir işbirliği içerisine girmiştir. Başbakan yardımcılığı yapmıştır ama kendisi bugün bir demokrasi kahramanı olarak algılanmaktadır. Bu tutarsızlıktır çünkü darbe, kendi bakanlarını, kendi bürokrasisini, kendi polis teşkilatını da yaratmıştır. Darbecilere karşı ayakta duran ve Hayır, ben sizlerle birlikte hareket etmek istemiyorum, çünkü sizler bu ülkede demokrasiyi yok ediyorsunuzdiyen siyasetçiler, gazeteciler ya da daha önemlisi aktörler çok az sayıdadır ve bugün onları değil, hâlâ onlarla işbirliği yapanları Türkiyenin anıyor olması önemli bir paradokstur, önemli bir çelişkidir Rapordaki bu ifadeler TBMM Başkanlığına sunulan raporda yer almadı.
ABD yeni İsrailler kurma peşinde
CHP Kırklareli Milletvekili Mehmet Kesimoğlu: ANAPlı eski Bakan İsmail Özdağların eyalet sistemine karşı çıktığı için rüşvet iddialarına maruz kaldığı iddialarının büyük skandal olduğunu söyledi. Kesimoğlu, Bugün kesin olarak bilinen Özalın eyalet sistemi kurmak için gizli bir planının olduğudur. Dün 12 Eylül darbesinin tezgahlanarak, Özalın başbakanlığa getirilmesinin nedeni de budur. ABDyi ve gücünü aldığı uluslararası şirketlerin bölgemizde hakim hale gelebilmesinin önündeki en büyük engel bugün olduğu gibi dün de ulus devletti. Hem ekonomik hem siyasi hem de askeri olarak. Eyalet sistemi, üniter ulus devletin ortadan kalkmasına neden olacağı için ve bu da parçalı, zayıf yapıların oluşmasını sağlayacağı için istenmektedir. Böylelikle, ABDnin kendi çıkarları doğrultusunda bölgemizi şekillendirme planlarına karşı koyabilecek güçlü bir yapı ortadan kalkmış olacaktır dedi.
ABDnin bölgede kendi maşası olan küçük devletçikler, ikinci, üçüncü İsrailler kurma peşinde olduğunu kaydeden Kesimoğlu şöyle konuştu: ABDnin 12 Eylülden beri devam eden Türkiyeyi eyaletlere bölerek bu planı uygulamaya sokma çabası ne yazık ki sona ermemiş, tam tersine giderek daha da artmıştır. Üstelik AKP gibi iktidarını ABDnin desteğine borçlu olan iktidarlar nedeniyle daha da geniş uygulama imkanları ortaya çıkmıştır. Son Belediye Yasası bunun en net örneğidir. Üniter yapıyı zayıflatan, federal bir sistemi öngören bu yasa işte Özalın o gizli planlarının bir devamıdır. Bu büyük tehlike karşısında hepimize büyük görevler düşüyor
Karşı çıkan askere operasyon yapıldı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Türkiyenin parçalanması ve eyaletlere bölünmesinin ABD projesi olduğunu ifade etti. Soğuk savaştan sonra Büyük Ortadoğu Projesinin ortaya çıktığını anlatan Tezcan, 1980li yıllardan itibaren planlandı. 22 Müslüman ülkenin parçalanması planı bu. Suriye, İran, Irak, Türkiyede de Kürtlerin yaşadığı yerleri de bir araya getirip Kürdistan kurmak istediler dedi.
Tezcan şunları söyledi: Türkiyede 12 Eylül döneminde önü açıldı ama Merhum Özal federasyonu açıkça ifade eden ilk başbakandı. Doğrudan doğruya 1982 yılında ANAPın iktidara gelmesinin süreci böyle bir sürecin sonucudur. Bu sürecin parçasıydı Özal. 1991 1. Körfez Harekatı sırasında Özal aynı çalışmaları sürdürdü. Hatta Musul ve Kerkükü havuç olarak gösterip federasyonu kabul ettirmek istiyorlardı. Bunun sonucunda ABD kaynaklı 5 harita çıktı zaten ortaya. 1991den sonra çekiç Güç tarafından beslenip, büyüdüğünü herkes biliyor. Federasyon projesi Çekiç Güç ile de hayata geçirilmek istendi. O dönemde bölgede görev yapan Türk subayları bu projeyi gördüler. O güne kadar NATO ve ABD ile problemi olmayan TSK subayları 1990ların 2. yarısından itibaren bu planı gördükleri için uzaklaşmaya başladı. Bugün TSKda yaşanan o operasyonlar da o sürecin bir devamıdır. Federasyonu istemeyen TSKnın komuta kademesindeki direnişi kırmaya dönük de operasyon başlatıldı. Balyozda da, Deniz Kuvvetleri Komutanlığında da yaşanan operasyon bu şekilde yorumlanmalıdır. Bugün de Erdoğan bu misyonu tamamlama sürecinde yürüyor yürümeye çalışıyor. Burada özellikle 2007 yılına operasyonların başladığı yıla dikkat edin. Bu yıl da Ümraniye soruşturması başladı. Bilinçli bir şekilde TSKya karşı psikolojik operasyon başladı. Yandaş basın aynı zamanda TSKnın komuta kademesine dönük kamuoyu oluşturmaya başladı
Sekiz bölgede OHAL Valiliği kurulacaktı
Evrenin tartışmaya açtığı kararname, 4 Ekim 1983 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi ve 9 ay sonra 11.7.1984 tarihinde Özal hükümeti döneminde yürürlükten kaldırıldı. Model sekiz bölgede OHAL Valiliği kurulmasını öngörüyor.
İŞTE EYALETLER
1. Bölge Erzurum: Ağrı, Artvin, Bingöl, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Giresun, Ordu, Gümüşhane, Kars, Muş, Rize, Trabzon, Tunceli
2. Bölge Diyarbakır: Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Siirt, Urfa, Van
3. Bölge Adana: Adana, Adıyaman, Gaziantep, Hatay, İçel, Kahramanmaraş, Malatya
4. Bölge Kayseri: Kayseri, Kırşehir, Nevşehir, Sivas, Tokat, Yozgat
5. Bölge Ankara: Amasya, Ankara, Bolu, Çankırı, Çorum, Kastamonu, Samsun, Sinop, Zonguldak
6. Bölge Konya: Afyon, Kütahya, Eskişehir, Niğde, Konya
7. Bölge İstanbul: İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Çanakkale, Balıkesir, Bursa, Bilecik, Kocaeli, Sakarya
8. Bölge İzmir: İzmir, Manisa, Uşak, Denizli, Aydın, Muğla, Burdur, Isparta
yeniçağ