UZUNIRMAK, "Eğer, Başbakan milliyetçiliği kavmiyetçilik olarak anlıyorsa biz kavmiyetçi falan değiliz. Bizim anladığımız " milliyetçilik " ırkçılık değildir. Bizim anladığımız " milliyetçilik ", milletin hepsini kuşatan, hepsini kavrayan bir milliyetçiliktir. MHP'nin Türk milliyetçiliği ekseninde siyaset yaptığını cümle alem bilir" diye konuştu.
Dinsel siyasi ümmetçilik!
Başbakan Erdoğan'ın, "Kürt milliyetçiliğine de karşıyım, Türk milliyetçiliğine da karşıyım. Biz, dinsel milliyetçiliğe karşıyız, etnik milliyetçiliğe karşıyız. Biz, bölgesel milliyetçiliğe karşıyız" dediğini hatırlatan Uzunırmak, "Siyaset literatüründe dinsel milliyetçilik mi var? Yoksa dinsel siyasi ümmetçilik mi var? " Bölgesel milliyetçilik " diye bir şey olabilir mi? dedi.
Bizim milliyetçiliğimiz, tüm bölgeleri kapsar
Uzunırmak, " Milliyetçilik, bütün milleti kavrayan, bütün bölgeleri kuşatan bir anlayıştır. Bizim anlayışımızdaki "milliyetçilik", bilime de ters düşmeyen, aynı zamanda yüce inancımızdan, İslam'dan, Hucurat Suresi'nin 13'üncü ayetinden de kaynağını alan bir milliyetçilik anlayışıdır " dedi.
MHP, kavmiyetçi ve ırkçı değildir!
Uzunırmak, " Eğer, Başbakan milliyetçiliği kavmiyetçilik olarak anlıyorsa biz kavmiyetçi falan değiliz. Bizim anladığımız "milliyetçilik" ırkçılık değildir. Bizim anladığımız "milliyetçilik", milletin hepsini kuşatan, hepsini kavrayan bir milliyetçiliktir. MHP'nin Türk milliyetçiliği ekseninde siyaset yaptığını cümle lem bilir " diye konuştu.
Ali Uzunırmak'ın TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma şöyle:
TÜRK TARİHİNE HİÇ YAKIŞMAYAN DEVLET ADAMI ÖRNEĞİ
Sayın Başbakan Milliyetçi Hareket Partisiyle yarışabilir, Milliyetçi Hareket Partisini muarız görebilir kendisine ama " Milliyetçi Hareket Partisi Türk milliyetçiliği ekseninde siyaset yapıyor. " diye " Türk milliyetçiliğine karşıyım. " diyen bir devlet adamı, Türk tarihine, Türk devletine ve Türk milletine hiç ama hiç yakışmayan bir devlet adamlığı örneğini vermiştir.
BAŞBAKAN, SULTANLIK MI İSTEMEKTEDİR?
"Dokuz Işık" gündemde. " Dokuz Işık "ın yazıldığı günlerde bu ülkede çift meclis vardı: Senato vardı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi vardı. Aynı zamanda o zamanki Türk tarih geleneğinden gelen ve Türk tarih geleneğine uygun düşen ve çift meclisli bir sistem yerine yürütmenin güçlenmesi, gelişmekte olan ülkelerin erken karar almasını öngörerek rahmetli Başbuğ'umuz çift meclisin tek meclise indirilmesini ve aynı zamanda başkanlık sisteminin Türk tarih geleneğine uyduğunu ifade etmiştir.
Bugün tek Meclis vardır. Burada bir şeyi sizlerle paylaşıyorum: On sene öncesinde hapishanelerden çıkıp bugün Başbakan olan Sayın Başbakan bu parlamenter sistemle Başbakan olmuştur ve bugün Türkiye'de, birçok mamur hale getirdiğini, kalkındırdığını ve birçok icraatlar yaptığını. Sayın Başbakan neyi eksik bulmuştur? Sayın Abdullah Gül'le, Cumhurbaşkanıyla yetkileri paylaşamadığı için başka bir sultanlık mı istemektedir?
Onun için, bu sistemi ve içerisinde fikr ahlakına güvendiğim arkadaşlarımı Türk milliyetçiliği noktasında da bir kez daha dikkat çekerek hepsini saygılarımla selamlıyorum."
ortadoğu