kalmaktan korkmalıyız" şeklinde konuştu.
4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle açıklama yapan İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Radyasyon Onkolojisi Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şimay Gürocak, kanserin oluşum nedeninin yarısının yiyip içtiklerimizle, üçte birinin de sigara ile ilişkili olduğunu biliyor muydunuz? Diyetimizde neler yapmalıyız ki kanser oluşma riskimiz en aza insin. Öncelikle sık görülen meme, prostat, kolon kanseri gibi kanser tiplerinin yüksek proteinli, yağlı diyetle ilişkisi biliniyor. İşe
yiyeceklerimizdeki hayvansal yağları kısarak başlayabiliriz. Liften zengin beslenerek yani bol sebze meyve yiyerek hem bu sebze meyvenin içindeki vitaminler sayesinde hem de lifleri sayesinde birçok kanserden korunabiliriz. Bu kanserlerin başında mide ve bağırsak kanserleri gelir. Lifler bağırsaklara sıvı çekerek hem bağırsak içindeki karsinojen maddelere bağırsak yüzeylerinin temasını engeller hem de bağırsaklarda karsinojen maddenin kalış süresini azaltır. Özellikle A ve C vitamininden zengin beslenmenin
kanser riskini azalttığına dair birçok bilimsel veri elimizde bulunmakta. Ancak dikkat etmemiz gereken bu vitaminleri tabletler yerine doğal gıdalarla almak olmalıdır. A vitamini sarı, yeşil sebzelerde ayrıcada havuçta bolca vardır. C vitamini ise kivi, turunçgiller gibi meyvelerde ayrıca sebzelerde bulunur. Kısacası diyet konusunda şu öneriler yapılabilir: İdeal kilo korunmalı, yağ alımı azaltılmalı, meyve, sebze ve tahıl tüketimi arttırılmalıdır" şeklinde belirtti.
"Yapılan çalışmalarda sigara içiminin akciğer, gırtlak, ağız boşluğu, pankreas, böbrek, idrar torbası, rahim ağzı tümörlerinin oluşumu ile ilişkili olduğunu bulunmuştur. Sigara içenlerde gırtlak kanseri 8 kat, ağız ve farenks kanseri 4 kat, yemek borusu kanseri 3 kat, idrar torbası ve pankreas kanseri 2 kat içmeyen topluluğa göre yüksek bulunmuştur. Bu nedenle sigarayı önlenebilir bir kanser nedeni olarak görmek hepimizin yararına olacaktır kanaatindeyim" diyen Gürocak, daha sonra açıklamasını şöyle
tamamladı:
"Düzenli yaşadığımız, sigara içmediğimiz, iyi beslendiğimiz halde kanser bizi yakalayabilir. Böyle bir durumun her zaman başımıza gelebileceği düşüncesiyle senede bir kez doktor muayenesine gitmenizi öneririm. Bayan için senelik mamografi tetkiki, "smear" dediğimiz rahim ağzı sürüntü incelemesi yaptırılmalıdır. Hem erkek hem de bayanlar için kalın barsak kanserlerine karşı dışkıda gizli kan incelemesi, lüzum halinde endoskopik olarak bağırsak değerlendirmesi uygun olur. Vücudumuzun düzeninin her
zamankinden farklılaşması bizi şüphelendirmelidir. Bu aşırı yorgunluk, daha önceden olmayan bir ağrı, bir şişlik, sarılık olabilir. Şunu unutmamalıyız ki kanser erken teşhis edildiği zaman tedavi edilebilir bir hastalıktır. Teknolojik gelişmelerle iyi ellerde birçok hasta iyileşebilmektedir. Yani kısaca kanserden değil geç kalmaktan korkmalıyız