"Eski tüfek solcu-yeni neo liberal aydınlar" PKK-BDP ağzıyla konuşup, KCK operasyonlarının Kürt siyasetinin önünü kesmek için yapıldığının propagandasını yapıyorlar.

Ancak bu kişilerin KCK sözleşmesini ve KCK iddianamesini okumadıkları çok açık. Çünkü bu sözleşme ve iddianamede KCK'nın bir devlet gibi yapılandığı çok açık şekilde görülüyor. KCK, içine PKK, BDP, PJAK, TAK, HPG'yi de alan bir çatı yapılanması.

Bu iddianamede PKK'nın KCK'dan nasıl finansal destek aldığı da belgeleriyle ortaya konmuş.

Bugün Yazarı Adem Yavuz Arslan, bugünkü yazısında vatandaşın vergisinin PKK'ya nasıl kaynak olduğunu belgesiyle ortaya koymuş.

İşte gündeme bomba gibi düşecek o yazı;

KCK operasyonları kamuoyunu ikiye böldü.

Bir kısım ‘eski tüfek solcu- yeni neo liberal aydınlar’ iddianameleri, fezlekeleri inceleme ihtiyacı duymadan hükümete tu ka ka ediyor.

Onlara göre operasyon legal Kürt siyasetinin önünü tıkamaya yönelik ve zinhar yapılmamalı.

NE İSTİYORLARSA VERİN DİYORLAR

Kimi doğrudan, kimi lafı dolandırarak ‘PKK’yı yenmeniz mümkün değil, ne istiyorlarsa verin’ korosunu dahil oluyorlar.

Pozisyonları da kamuoyunu etkilemeye müsait olduğu için toplumun geneli binlerce Kürt siyasetçinin siyasi bir kararla içeri atıldığını sanıyor.

BAKANLIĞIN AÇIKLAMASI KARA PROPAGANDAYI BİTİRDİ

Oysa resmi rakamlara göre tutuklu sayısı 485. Yani 6-7-8 bin (her konuşan farklı rakam veriyor)li rakamlar yok. Ne olmuş yani rakam azsa denebilir.

Fakat örgütün mantığını bilenler için bu ‘abartı’ sürpriz değil. Çünkü biraz da sözlü kültürden gelen Kürt kamuoyunu diri tutmanın yolu bu. Örnekleri mebzul miktarda var.

KCK’ya geri dönersek; aslında her şey açık seçik ortada.

KCK SÖZLEŞMESİ VE İDDİANAME HERŞEYİ ANLATIYOR

Öcalan’ın avukat görüşmeleri, KCK sözleşmesi, örgütün yayın organlarındaki röportajlar ve KCK iddianamesi her şeyi bütün çıplaklığı ile anlatıyor.

Öcalan’ın bu konuda son derece net. 1 Ocak 2010 tarihli avukat görüşmesinde ‘KCK ayrı bir yapılanmadır, başı da Kandil’dedir. Siyasetçilerin bu oluşumda olmamaları gerekir. Yasal değildir’ diyor.

Yine 3 Mart 2010 tarihli görüşmesinde ise ‘KCK tamamen farklı bir yapıdır. İllegal yapılanmadır. Silahlı güçleri vardır” diyor.

Örgütün derin isimlerinden Mustafa Karasu’nun da ‘KCK, PKK’nın pratikteki ifadesidir” sözünü hatırlatalım.

ÖCALAN SÖZLERİ KARAYILAN'I YALAN ÇIKARDI

Öcalan bu açıklamaları ile Taraf’a mektup yazıp (ki o mektup başlı başına ayrı bir yazı konusu)  ‘KCK örgüt değildir’ diyen Murat Karayılan’ı boşa çıkarmış oldu.

Tabi ‘eski tüfek solcu-yeni neo liberal yazarları’ da ters köşeye yatırdı.
Teorisyeni KCK’yı silahlı ve illegal bir yapılanma olarak tanımlıyorsa sizin aksini ispat için 40 dereden su getirmenizin bir anlamı kalmıyor.

KCK SÖZDE BİR DEVLET ÖRGÜTLENMESİ

Eğer üşenmeyip belgelere bakarsanız KCK’nın PKK’nın da üstünde bir yapı olduğunu, Türkiye, Irak, İran ve Suriye topraklarında kurulacak Kürdistan’ın alt yapısını hazırlamak üzere uygulamaya konan bir devlet modeli olduğunu, bu amaçla hem Kandil’i hem de şehir eylemlerini yönettiğini görürsünüz.

Bunu anlamak için ‘polis kafalı’ olmanıza da gerek yok. Okuma yazma bilmeniz yeterli.
İtiraf etmek gerekirse KCK yapılanması ve çalışma usullerini inceledikçe ‘üst aklı’ daha çok merak ediyorum. Çünkü sistem çok zekice kurgulanmış.

Başbakanın ‘masaya yatıracağız’ dediği Mahmur Kampı bile militan devşirmek için basamak yapılmış. Öyle ki Öcalan avukatlarına ‘Mahmur da bir KCK birimidir’diyor.

BDP'Lİ VEKİLLERİN KENDİ İRADESİ YOK

Çok umut bağlanan BDP’li vekiller ise KCK’nın elinde rehin. Ankara’da herkes biliyor ki vekiller ‘parti komiseri’n den habersiz hiçbir adım atamıyorlar. Aksi olursa Baydemir örneğinde olduğu gibi yargılayıp ceza veriyorlar.

Şimdi gelelim dünyanın her yerinde suç kabul edilen bir duruma. KCK’nın PKK’yı nasıl finanse ettiğini çok somut bir örnekle ortaya koyalım.

PKK VERGİLERİMİZLE BÖYLE FİNANSE EDİLİYOR

İkinci KCK İddianamesi, 64. Bölüm. 6300-6400 sayfaları.. Kayıt 2008 yılına ait.
Diyarbakır Bağlar Belediyesi’nin Nevruz alanı ihale işi var. İhale 3 trilyon 3 yüz milyar veren firma yerine 4 trilyon 2 yüz milyar lira veren firmaya verilmiş. Verilen firma 7.sırada.

Başkan Yurdusev Özsökmenler  KCK’nın bu işlerden sorumlu ‘Mali Alan’ ekibiyle görüşüp ‘aradaki rakam çok farkı çok fazla. Kimseye izah edemeyiz’ diyerek itiraz ediyor. Kaygısı işin gayri yasal olmasında değil kılıfına uydurulamayacak kadar büyük olmasında.

Fakat ihale herkesten yüksek fiyat veren şirkete veriliyor. Çünkü şirket ‘tanıdık’ ve iddiaya göre aradaki farkı KCK’ya aktaracak. Zaten konuşmalarda kayıp paralar ve açıklanamayan ödemelerden bahsediliyor.

Savcı, bu yöntemle belediye kaynaklarının terörü finanse etmekte kullanıldığını kayda geçirmiş.

Aslında iddianame bu konuda başka delillerde içeriyor. Yani vatandaşın vergisi bu tür oyunlarla PKK’ya kaynak oluyor. Bir bakıma verdiğiniz vergi kurşun ve bomba olarak geri dönüyor.

Tek başına bu konuşma ve ihale örneği bile KCK operasyonunun neden yapıldığını ortaya koymaya yeter.

Tabi ‘akıl tutulması’ yaşamıyorsanız..
aktifhaber