Binlerce ailenin geçim kaynağı durumunda olan tütün hasat döneminde geçimine tütün ile sağlayan üreticiler ekmeklerinin peşinde. Doğanşehir'de yıllardır tütün eken çiftçi Bülent Aydıner, tütün ekimi ve hasadın meşakkatli eş olduğunu dile getiren Aydıner, “Tütün 12 ay uğraşı ister. Mart ayında sediri ekilir. Sonra dikimi başlar. Dikiminden sonra çapası başlar. Çapasından sonra çiçeği alınır. Bu arada ilaçları var. Tekrar kırılır. Güneşte kurutulur. Satıma gelene kadar diğer Martı geçer” dedi. “Şirketlerle baş edemeyiz” Bir başka tütün üreticisi Mehmet Aydıner ise kooperatiflerde vatandaşlar tarafından kurulamayacak kadar şart arandığını ve tütün yasası sonrası ödedikleri vergilerle tütün şirketleriyle başa çıkamayacaklarını söyledi. Aydıner, “Tütün hasadına başladık. Tütünle yılın 12 ayı ilgileniyoruz. Bundan 40-45 gün hasat süreci başlayacak. Sonra kuruma süreci başlayacak. Sonrada piyasaya sürülecek. Kazancımız çok iyi olmasa da kimseye muhtaç kalmıyoruz. Kendi yaşamımızı idame edecek kadar kazanıyoruz. Biz şu anda zaten dolaylı vergi veriyoruz. Direk tütünden dolayı vergi vermiyoruz tütün yasasının olmamasından dolayı. TEKEL'in kapatılmasıyla birlikte tütün piyasası kendiliğinden oluştu. Türkiye'de yaklaşık olarak 13-14 il bu işi yapıyor. Kendi pazarını kendisi oluşturmuş. Türkiye'de bu doğal olarak bir döngüye dönüşmüş. Ticari bir pazar açılmış. Devletten destek bulmadan kendi yağımızda kavrulan insanlarız. Kooperatif çiftçiler için iyi bir şeydir. Ama şu anda kurulan Kooperatifler mantıken yanlış. Tütün için kooperatifte 200 üye şartı yaklaşık 4 milyon bir ücret ödenecek. Fabrikasyon tarzı tesis kurulacak. Bunu çiftçi yapamaz. Böyle bir şey yapılacaksa devlet katkısı ve bu işin bir politikasının olması gerekiyor. Kooperatif kuralım ama nasıl kuracağız. 250 üyeyi nerden getireceğiz. Hadi onu da yan yana getirdik. Parayı nereden bulacağız. Tütün yasası geçerse biz kooperatiflerle uluslararası şirketlerle baş başa bırakılıyoruz“ ifadelerini kullandı.