Hoca Ahmet Yesevi Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansta konuşan Sayar, bu topraklarda bin yıllık bir serüvenimiz olduğunu ifade ederek, Türklerin 1071 ile Anadoluya girişi ve 10 yıllık bir sürecin sonunda 1081de Üsküdara bakışı söz konusudur dedi.
Bu topraklarda kalmak kolay bir iş değildirdiyen Prof. Dr. Ahmet Güner Sayar, Moğol istilasının yaşandığı dönemleri izah ederek hem ruhi hem de ekonomik olumsuzluklardan bahsetti. Hz Mevlananın Mesneviyi o dönemlerde kaleme aldığını belirten Sayar, Sözü edilen zamanlarda devlet dinin içinde ve üzerinde olmalıdır görüşü Türkler tarafından benimsenmiştir dedi.
Anadoluda o dönem içerisinde başlayan bölünme ve ortaya çıkan Türk Beyliklerinden bahseden Prof. Dr. Sayar, Bu durum, vahdet sonucuna, Osmanlı ile ulaşmıştır. Osmanlı Devleti diğer beylikler ile değil, Bizans ile savaşmıştır, dolayısıyla birçok farklı bilgi edinmiştir dedi.
Sayar, 1300 yılında bir Cuma günü Söğüt Karacahisarda Osman Bey adına, Osmanlıların Kurtuluş Beyannamesi hutbe ile irat edilmiştir. Hutbe okunması Türk-İslam geleneğinde şarttır. İkincisi de devlet-millet adına sikke kesilmesidir. Bu iki durumun mutlaka olması gerekirifadelerini kullandı.
Lozan Antlaşması ve devam eden süreçteki dünyanın içine düştüğü ekonomik buhranla ilgili açıklamalar da yapan Sayar, günümüze değin yaşanan badireleri, Demokrat Parti dönemini ve sonrasını, döneme dair verdiği örneklerle izah etti.
Konferans, dinleyicilerden gelen soruların cevaplanmasının ardından sona erdi.