Zirve Yayınevi Davası ile birlikte beraatle sonuçlanan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüne ilişkin davada gizli tanık olan İlker Çınar’ın cinayetleri işlediğini söylediği ve kendisinin de bu örgütün istihbarat elemanı olduğunu belirterek mahkemeye sunduğu kimlik için Adli Tıp Kurumu, “Bilgisayar ve ekipmanı aracılığıyla oluşturulmuş. Belgede soğuk damga ve mühür izi yoktur” raporunu verdi. Zirve Yayınevi Davasına bakan Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde eski heyetin red ettiği, ancak yeni heyetin Adli Tıp Kurumu’na göndererek rapor aldırdığı gizli tanık İlker Çınar’ın teslim ettiği Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi (TUSHAD) kimliği için hazırlanan rapor mahkemeye ulaştı. Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’nce verilen raporda, “İnceleme konusu İlker Çınar adına düzenlenmiş, TSK T.C. Genelkurmay Başkanlığı Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi başlıklı kimlik belgesindeki fotoğrafın düzensiz kenarlı olduğu, söz konusu kimlik belgesinin bilgisayar ve ekipmanı aracılığı ile oluşturulmuş olduğu, inceleme konusu kimlik belgesinde soğuk damga veya mühür izi bulunmadığı, mürekkeplerde yazı yaşının tayinine yarayan ve halen kullanılagelen bilimsel bir yöntem bulunmadığından, inceleme konusu TUSHAD başlıklı 3 belgede sorulan husus hakkında zaman birimleri açısından bir tespite gidilemediği” bilgileri yer aldı. Zirve Yayınevi Davasında aynı zamanda sanık olarak da yargılanan gizli tanık İlker Çınar, Malatya’daki misyoner cinayetlerinin TUSHAD adlı örüt tarafından gerçekleştirildiğini, Türkiye’deki önemli çok sayıdaki suikastın de yine bu örgüt tarafından yapıldığını iddia etti. Gizli tanık İlker Çınar, 26 Kasım 2014 tarihinde beraatle sonuçlanan ve Özal'ı, Levent Ersöz'ün de içinde bulunduğunu iddia ettikleri Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi'ne (TUSHAD) bağlı Beyaz Kuvvetler'in öldürdüğünü ileri sürmüştü. Ancak, iddialarını somut bir kanıta dayandıramamışlardı. Özal’a suikast davasının beraat ile sonuçlanması üzerine Zirve Yayınevi’nin bugün görülen duruşmasında söz alan sanık avukatları, TUSHAD diye bir örgütün olmadığının yargı kararıyla somutlaştığını belirtti.