Yaşanan bu olay tıpkı avukatlar gibi vatandaşları da ikiye böldü. Vatandaşlardan kimisi Kadir'in beraat etmesi gerektiğini söylerken, kimi de ceza alması gerektiğini belirtiyor. Bakın bu işe vatandaşlar ne diyor? “BİR CİNAYET DEĞİL, MEŞRU MÜDAFAA” Bursa İznik Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Seda Karakaş, Kadınların Türkiye’de her türlü şiddete maruz kalabildiklerini söyleyerek, Konya’da yaşanan olayın kendilerini derinden üzdüğünü belirtti, Karakaş, kadınların bazen, fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddete maruz kaldığını vurgulayarak şöyle konuştu; * Konya’da yaşanan acı hadise bizleri derinden üzdü. * Bir kadın şiddet görüyor iken, tamamen onu kurtarmak isteyen, hayatının baharında gencecik biri istemeden de olsa şu anda cinayetle yargılanıyor. * Şiddet uygulayan kişi bıçaklanıp ölmemiş olsaydı, Kadir Şeker şu an içeride ve cinayetten yargılanmıyor aksine kahraman ilan edilecekti. * Bir kadın olarak bu olayın bir cinayet değil, meşru müdafaa olduğunu düşünüyorum. * Çünkü ben bir kadın olarak, orada kadının çığlıklarını duyup vicdani duyguları ile hareket ederek o kadına yardım etmek istedi. * Bu anlamda Kadir Şeker’in geleceğinin karartılmamasından yanayım. Antalya’da yaşayan Gülhan Zengin (55) Konya’da yaşanan olayın bir cinayet olduğunu düşündüğünü belirterek, şöyle konuştu: * İnsanlar birbirini çileden çıkarmadan konuşarak sorunları saygı sınırını aşmadan çözülebilir. Fakat çoğu zaman böyle olmuyor. Çiftler arasında şiddete varan kavgalar yaşanıyor. * Ben olayı basından öğrendim. * Orada olmadığım için dışarıdan bir yorum yapmam oldukça zor. * Olayın yaşandığı yerde görgü tanığı yok. * Eğer kazaysa adam neden bırakıp gitmiş? Neden polise haber vermemiş? * Ortada bir can kaybı var. Ben olayın cinayet olduğunu düşünüyorum. -BODRUM- “Kesinlikle meşru müdafaadır ve tutuklanan gencin savunmasında yer alacağız” diyen Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı ve Bodrum Kent Konseyi Toplumsal Eşitlik Komisyonu Üyesi Figan Erozan, olayın bir meşru müdafaa olduğunu savundu. Erozan şöyle konuştu; * Konya’daki olay, elinde bir bıçakla kadın dövmeye çalışan belki de öldürmeye yeltenecek olan bir adamın engellenmesine yönelik bir meşru müdafaadır. * Tutuklanan genç müdahale etmeseydi belki o kadında onlarca yüzlerce savunmasız kadın gibi şu anda ölmüş olacaktı. * O genç kadını şiddet gören bir kadını kurtarmak ve ölümünü engellemek için müdahale etmiş yaşanan ve arbede bu sonuç meydana gelmiştir. * Muğla Barosu’ndan bir avukat talep ettik bu davaya bizde müdahil olacağız. * Bir kadının ölümünü ve şiddet görmesini engelleyen o genci yalnız bırakmayacağız, yalnız olmamalı. * Çünkü o gencin savunmasız bir kadını korumaktan başka bir amacı olduğunu asla düşünmüyoruz. -SAMSUN- Samsun’da yaşayan Esra Gögem (35), Kadir Şeker’in kesinlikle serbest bırakılması gerektiğini söyleyerek, “Çünkü kadın cinayetlerine birçok erkek seyirci kalırken, o arkadaşımız yeni bir cinayete engel olmak isterken kendisi bir şekilde bir can almıştır. Bu yürekli adama cinayetten ceza vermek yanlış olur diye düşünüyorum” diye konuştu. “DUYARLI İNSANLAR CEZAEVİNDE OLMAMALI” “Emine bulut cinayetinde müdahale etmek yerine video çekip sosyal medyada paylaşanlar varken Kadir isimli bu yürekli adamın cezaevinde olması hatadır” diyen Gögem şu ifadeleri kullandı: * Tutuksuz yargılansın. * Bu olay nefsi müdafaa sayılmalı. Aksi taktirde benzer olaylarla kimse müdahale etmez. * Ocak ayında 27 tane kadın cinayeti var. * Bunların içinde toplumun duyarsızlığı da var. * Duyarlı insanlar cezaevinde olmamalı. -KOCAELİ- “BU ÖNLEMİ DEVLET ALABİLMELİ” Kocaeli’nde yaşayan 34 yaşındaki Sıla Gençtürk; “Meşru müdafaa mıdır yoksa cinayet midir buna biz karar veremeyiz. Kimse kendi yargısını kesmemeli” ifadelerini kullandı. “Neden bıçak taşıyordu bilmiyoruz” diyen Gençtürk, şu ifadeleri kullandı; * Biz yargı mercii değiliz. * Sosyal medya üzerinden çeşitli kampanyalar yürütülüyor. * Burada dikkat çekilmek istenen kadın cinayetlerine sessiz kalınmaması. Devletin bu konudaki pasif tavrı… * Artık kimse yolda böyle bir tartışma gördüğünde müdahale etmiyor. * Bu müdahale konusu da tartışmalı. Vatandaşın vicdanına bırakılmamalı. * Polis aradığı anda gelebilse, devlet korusa bu yeterli. * Bizim kadına şiddet konusunu durdurmamız lazım. * Erkeklerin kadınları sokak ortasında dövemeyeceklerini anlatabilmemiz lazım. * Biz erkeklere kadınları öldürmemeleri gerektiğini anlatamıyoruz. * Kadınların yahut duyarlı vatandaşların önlem alması gerektiğini düşünüyoruz maalesef. * Bu önlemi devlet alabilmeli. -ÇANAKKALE- “CEZA ALMAMASI GEREKİYOR” Çanakkale’de yaşayan 28 yaşındaki Simge Özden, Konya’daki parkta yaşanan olayda Kadir Şeker’in ceza almaması gerektiğini savunarak, şöyle dedi: * Kadir, sevgilisi tarafından darp edilen bir kadını korumak için müdahale etmiş. * Ne yazık ki sonucunda darp eden kişi ölmüş. * Ancak Kadir’in kadını koruma amacıyla orada olduğu belirtiliyor. * Bir insan bir insana şiddet uyguluyorken Kadir arkasını dönüp gitmemiş, buna karşı çıkmış. * Ceza almaması gerekiyor. * Zaten şiddet gören kişi de sürecin böyle gerçekleştiğini anlatıyor. -MANİSA- “MEŞRU MÜDAFAA HÜKMÜ UYGULANMALI” Manisa Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Avukat Özge Arslan Eroğlu, Kadir Şeker için meşru müdafaa hükümlerinin uygulanması gerektiğini belirterek şöyle konuştu; * Ancak Ceza Kanununun düzenlediği unsurları incelemekte fayda var bu konuda. * Türk Ceza Kanunu; ‘Kişiye meşru müdafaa hükümlerinin uygulanabilmesi için öncelikle kendisine yönelik bir saldırının meydana gelmesi, kişinin bu saldırıya karşı vermiş olduğu tepkininde saldırıyla orantılı olması gerekir’ demektedir. * Burada yargılanma safhasında incelenecek olan Kadir’in yanında bıçağının neden bulunduğu, saldırgan tarafından kendisine yönelen saldırı sonucunda kişiyi bıçaklamaktan başka yapabilecek bir savunması var mıydı veya yok muydu, bunun değerlendirmesi yapılması gerekir. * Tabii ki o anın korku ve paniği, heyecanı ile birlikte de kendisinden orantılı bir tepki vermesi beklenir miydi? * Bunlar yargılanma aşamasında incelenecek olan konular. -BİR VATANDAŞLIK ÖRNEĞİ SERGİLEDİ- “Kamu vicdanında oluştuğu gibi günümüzde kadına yönelik şiddetin bu kadar artmış olduğu insanların aile içi şiddet diyerek sessiz kaldığı, tepki vermediği, müdahil olmaktan kaçındığı bu tür olaylarda Fatih bir vatandaşlık örneği göstererek olaya müdahil olmuş ve şiddet gören kadınımızı bu şiddetten kurtarmaya çalışmıştır” diyen Avukat Özge Arslan Eroğlu, “Böyle bir olay sonrasında eğer kişi yargılanacak olursa, bir çok kişinin de bundan sonra bu tür olaylara müdahale etmekte zaten temkinliyken daha da temkinli davranacağını, müdahale etmekten kaçınacağını görmekteyiz ve gözlemlemekteyiz” ifadelerini kullandı. -AYDIN- “EMNİYET GÜÇLERİNE HABER VERİRİM” İBRAHİM GÜLENÇ (Taksi Şoförü): İlk olarak gerekli müdahaleyi yaparım. Sonra polise veya jandarmaya haber veririm. Ama saldırgan bana şiddet uygulamaya kalkarsa kendimi korumak için her şeyi yaparım. ZAFER ÜSTÜN (Avukat): Müdahale tabi ki mağdur durumundaki kadına yardım ederdim. Kavgaya karışmak istemezdim. Ama mağdureye yardım edebilme, kurtarabilme adına yardım ederdim. AKIN TABAK (Esnaf): Böyle bir durumla karşılaştığımda müdahale ederim. Önce emniyet güçlerine haber veririm. Ama fiziki müdahalede bulunmayı düşünmüyorum. -İZMİR- “ŞİDDET UYGULANIRSA KESİNLİKLE MÜDAHALE ETMEZ, UZAKLAŞIRDIM” CÜNEYT ARAL (Marketçi): Bir bayana şiddet uygulandığında mutlaka ne oluyor diye müdahale ederdim. Sonra saldırganı sakinleştirmeye çalışırdım, neden yaptığını sorardım. Ama saldırgan bana da saldırırsa birbirimize girerdik herhalde. EKREM EKŞENGÖZ (Lisans öğrencisi): Böyle bir durumda ihtiyatlı yaklaşırdım. Duruma göre hareket ederdim. Kesinlikle olayın büyümesine yer vermezdim. Ama şiddet uygulanırsa kesinlikle müdahale etmez, uzaklaşırdım. -ESKİŞEHİR- “SANIĞIN ASLA CEZA ALMAMASI GEREKİR” Evli 1 çocuk annesi gazeteci Özge Sarıoğlu, yaşanan olayın üzücü olduğunu söyleyerek sonuç olarak bakıldığında acı bir gerçeği de ortaya koyduğuna dikkat çekti. “Çünkü kadınlarımız sokak ortasında herhangi bir şiddete maruz kalsa hiçbir insan el uzatmayacak. Asla yardım etmeyecek” diyen Sarıoğlu, şöyle konuştu; * Toplumumuz gün geçtikçe duyarsızlaşmaya başladı. * Ülkemizde öyle olaylar yaşanıyor ki suçlular ceza almıyorlar. * Ama böyle bir iyilik amacıyla olaya karışan bir arkadaş eğer ceza alırsa gerçekten yazık derim. * Ülkemizin geldiği nokta budur. Olayın meşru müdafaa sayılması gerekir. * Son yıllarda kadınlara karşı şiddet olaylarında inanılmaz bir artış var. * Aslında toplumumuz da duyarsızlaşmaya başladı. * Eskişehir’de de bir cinayet yaşandı. * O olayda da kavga eden gençleri ayırmak isteyen kişi öldü. * Ölen kişi erkekti ama orada da amaç yardımdı. * İnsanlar bu tür olaylar nedeniyle kesinlikle yardım etmemeye başlayacaklar. Başıma bir iş gelir mi? diye korkacaklar. * Yanlarından duyarsızca geçip gidecekler. * Olayda sanığın asla ceza almaması gerekir. -ELAZIĞ- “UMARIM ADİL BİR YARGILANMA SONUCUNDA ADALET YERİNİ BULUR” Elazığ’da yaşayan 26 yaşındaki Murat Yıldız, toplumda ciddi anlamda kadına yönelik şiddetin arttığına dikkat çekerek kadına şiddet konusunun vicdanlarda büyük bir yara hale geldiğini söyledi. Konya’da yaşanan olayın nefsi müdafaa olduğunu savunan Yıldız şöyle konuştu; * Çünkü karşı taraftan gelen bir saldırı sonucunda böyle bir olay yaşanmıştır. * Kadına yapılan şiddete müdahale etmek isteyen birinin böyle talihsiz bir olay yaşaması üzücü bir durumdur. * Mahkeme tarafından verilen bu karar bence yanlıştır. * Çünkü cinayet zanlısı olarak gösterilen kişi üniversiteye hazırlanan biridir verilen ifade de çocuğun başarılı bir kişi olduğu söyleniyor. * Ölen kişinin ise 19 ayrı suçta dosyası bulunuyor. * Kaldı ki öğrenci kendisine herhangi bir saldırıda bulunmamış, boğuşma esnasında çakının üzerine düşmüştür. * Umarım adil bir yargılanma sonucunda adalet yerini bulur. “TUTUKLAMANIN TOPLUMA YANSIMASI FARKLI OLUR” Elazığ’da avukatlık yapan Eda Vural (30) kadına yönelik şiddetin ayyuka çıktığı bir dönemde olduğunu belirterek Konya’da yaşanan olaya ilişkin şöyle konuştu; * Şu an kasten adam öldürme suçu iddiası ile tutuklanmış bir kişiden bahsediyoruz. * Olayın bütün yönleri ile değerlendirilmesi için somut olayın maddi gerçeğinin her yönüyle araştırılması gerekiyor. Tutuklamanın topluma farklı yansıması olacağına da dikkat çeken Av. Eda Vural, “Ben yoldan geçerken kadına şiddet uygulayan birisini gördüm ama müdahale etmeyeyim ben de tutuklanırım ya da benim de başıma bir iş gelir algısı yaratır mı? Evet, bence yaratır. Fakat bu süreç yargılama sürecidir” diye konuştu.