Vahap GÜNER
Bir gurup Yazar, İşadamı ve Uzmanlar bir araya gelerek Nevşehirin Mustafapaşa İlçesinde kurduğu Kapadokya Meslek Yüksek Okulu, iş çevrelerin ihtiyaç duyduğu kalifiye eleman yetiştirmek için açtığı mezunlar, daha okulda iken iş bulmaya başlayınca Tüm >Türkiye dikkatlerini Kapadokya bölgesindeki bu okula çevirdi.
Aralarında Alev Alatlı ve İlber Ortaylı gibi Yazarlarında bulunduğu işadamı ve uzmanların bir araya gelerek, kurdukları İlke Eğitim Vakfının Yerel Gündem 21. Projesine destek vererek hayata geçirdikleri Kapadokya Meslek Yüksek Okulu, Türkiye Gazeteciler Federasyonuna bağlı 54 Gazeteciler Cemiyeti Başkanlarını ağırladı.
Cemiyet Başkanlarının Konsey toplantısının ardından Kapadokya Meslek Yüksekokulu yerleşkesinde incelemelerde bulunan gazetecilere İlke Eğitim ve Sağlık Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Berksan ile Kapadokya Meslek Yüksekokulu Mütevelli Heyet üyesi Semih Orcan, mucizeler yaratan okulları hakkında bilgi verdiler.
İlke Eğitim ve Sağlık Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Berksan da, doksanlı yıllarda Alev Alatlı'nın önderlik yaptğı bir grubun yaktığı bu eğitim ateşinin her geçen gün daha da büyüdüğün, eğitim programlarının, sektörlerin ihtiyaçlarına göre belirlendiğini, böylelikle de ara eleman ihtiyacının karşılanmasında önemli bir katkıda bulunduklarını vurguladı. Bu yaklaşımın ülkenin diğer bölgelerinde de ortaya konulmasının gerekli olduğuna inandıklarını kaydeden Berksan,"Ancak bu taklitçilikle olmuyor. Bu uygulamanın canlı olarak ortaya konulması ve sürdürülebilir konuma getirilmesi gerekiyor." dedi.
HİÇBİR SERMAYE GURUBUNA AİT DEĞİLİZ
Kapadokya Meslek Yüksekokulunun herhangi bir sermaye grubuna bağlı bulunmayan, bağımsız, kar amacı gütmeyen ve idealist insanların bir araya gelerek oluşturduğu bir kurum olduğunu belirten Berksan, sadece eğitimcilerin her konuda doğru karar veremeyeceğini, eğitim için her kesimin işbirliğine gerek olduğunu vurguladı. Berksan, sanayi ve iş dünyası ile sürekli temas halinde kalarak, gelişen ülke şartları doğrultusunda beliren eleman ihtiyacını tespit ettiklerini ve eğitim programlarını bu ihtiyacı karşılayacak şekilde düzenlediklerini anlattı. Berksan: Kapadokya Meslek Yüksekokulunun en büyük özelliği, çabuk iş bulacak, yüksek seviyeli yerlerde çalışacak ve yüksek ücret alacak gençler yetiştirmektir dedi.
Kapadokya Meslek Yüksekokulu Mütevelli Heyet üyesi Semih Orcan da okulun eğitim programları hakkında bilgi verirken, bu programların seçiminde, bölgenin, sanayi ve iş dünyasının, ülkenin ihtiyaçlarına cevap vermeyi amaçladıkların vurguladı. Bu yöndeki çalışmaları örneklerle anlatan Orcan, Türkiyenin havacılık sektöründe bir bakım merkezi haline getirilmek istendiğini, pilot ve teknik eleman ihtiyacının da binlerle ölçüldüğün anlattı. Orcan, aynı ihtiyacın yarış atlarnın bakımı, mimari restorasyon, yemek sanatları, organik tarım, sigortacılık ve lojistik gibi alanlarda da belirdiğini bildirdi.
Yazar Alatlı, Sarı Gazeteciliği anlattı
Kapadokya Meslek Yüksekokulu Mütevelli Heyet Başkanı Alev Alatlı da bu sunumun sonunda yaptığı konuşmada, ön yargıdan arınmış bir eğitim sisteminin nasıl kurulabileceği konusunu tartıştı. Türkiyenin matematikte çok geri düzeyde bulunduğunu anlatan Alatlı, bunun sebeplerini açıklarken, yıllardır okullarda matematikle çok yakın ilişkisi bulunan mantık derslerinin verilmediğine dikkati çekti. Alatlı, bunun uzantsı olarak fizik ve kimya gibi temel bilimlerin de geri kaldığını anlattı. Bugün varılan noktanın sadece zeka ile kotarıldığını kaydeden Alatlı: Ama durum şu ki, eğitimde geriyiz dedi. Alatlı, Türkçenin de aslında kolay, sağlam ve matematiksel bir dil olduğunu ancak Türk dilinin iyi kullanılmamasının ve terminolojik karışıklıkların da eğitimi olumsuz etkilediğini belirtti.
Sözlerine Bizim içimiz yanıyor diye devam eden Alev Alatlı, Kapadokya Meslek Yüksekokulunun eğitim felsefesine vurgu yaparken: Muhteşem bir deneyi burada yaşadık. Eğer çıtayı yüksek tutabilirsek bunun bir anlamı olacaktır dedi. Alatlı, özetle şöyle devam etti:
Bu çocuk artık bu eziklikten kurtulsun. Anadolu kıpırdamazsa bir şey olmaz. Eğitimi yaymazsanız, tepedeki dalları keserseniz toplum çöker. Türk toplumu, bilgiyi, demokrasiyi yaymak zorundadır.
Alev Alatlı, bir soru üzerine, 1940lı yıllardaki Amerikan basınının bir marifeti olarak ortaya çıkan sarı gazeteciliğin toplumlara verdiği zararları anlattı. Hayatın gerçeklerini daha fazla para edeceğine inandığı manşetlere kurban eden sarı gazeteciliğin haberleri kendi siyasi tercihlerine göre yönlendirdiğini belirten Alatlı, Bunu düzeltecek olan bağımsız Anadolu basınıdır. Yerel basın özgür kalmalıdır dedi.