Malatya’da 8 milyon civarında kayısı ağacından yaklaşık 350 bin ton yaş kayısı, 110 bin ton kuru kayısı elde edildiğini, Türkiye yaş kayısı üretiminin yaklaşık yüzde 55’i, kuru kayısı üretiminin ise yüzde 85’i Malatya’da gerçekleştirildiğini kaydeden Ağbaba, “Ancak bu kadar değerli ve önemli bir stratejik ürünün  üreticisinin yüzünü güldürememesi düşündürücü. Her yıl aylarca emek verdikleri ürünlerinin farklı sebeplerle elden gitmesi, verilen emeklerinin karşılığını alamamaları üzüntü vericidir” dedi.

AŞIRI YAĞIŞLAR TOZLANMAYI ENGELLEDİ

Rakımın 600 metre olduğu bölgelerde başlayıp bin 200 metreye kadar olan yerlerde çiçeklenme döneminin sonunda  Malatya’nın değişik bölgelerinden üreticilerden telefonlar aldığını belirten Ağbaba, üreticilerin sıcaklık ve aşırı yağışlar nedeniyle çiçeklenmede ve meyvelerin döllenmesinde problemler yaşadıklarını,ilaçları tam ve zamanında atmalarına rağmen monilya hastalığı nedeniyle kalite ve verim kayıplarının meydana geldiğini söylediklerini belirtti.

SORUN SADECE DOĞAL FELAKETLER DEĞİL, KAYISIYA BAKIŞ AÇISI DEĞİŞMELİ

Ağbaba, “İnsan vücuduna sayılamayacak kadar çok faydası olan, Dünya’nın en önemli meyvelerinden biri kuru kayısının neredeyse tek başına üreticisi konumundaki Malatya’da her yıl farklı sebeplerle üreticilerin ciddi sıkıntılar yaşaması sadece doğa olayları ve kadere bağlanıp geçiştirilemez. Don,dolu, fizyolojik dökülme, monilya hastalığı derken kayısı üreticileri gün yüzü göremez oldu. Daha önce de defalarca dile getirdiğimiz gibi üreticilerimizi doğal felaketler karşısında korunup kollanması, alan bazlı desteklerle desteklenmesi, TARSİM sisteminin üretici lehine düzenlenmesi gerekiyor.Üreticiler ilaçlarını zamanında,kurallarına uygun bir şekilde atmalarına rağmen ağaçlarında meyve kalmadığını  belirtmektedir. TARSİM’den gelen eksperler ise Monilya hastalığının sigorta kapsamına girmediğini belirterek  hasar yok raporları vermektedir. Kayısı üreticilerinin sorunlarına kalıcı çözümler üretilmez ise üretici eriyip bitecek, Malatya kan kaybetmeye devam edecek” ifadelerini kullandı.

kaynak: veliagbaba.com

Editör: İbrahim Halil Aksoy