Türkiye Kadın Hukuku Komisyonu ( TÜBAKKOM ) üyesi de olan Memba Kuşçu Oto, "8 Mart 1957 yılında Amerika’da kadın işçilerin düşük ücretleri, uzun çalışma saatleri ve insanlık dışı çalışma koşulları nedeniyle başlattıkları grevde 129 kadın işçinin yakılarak öldürülmesiyle başlayan süreç kadınların, eşitlik, özgürlük mücadelesinin simgesidir" ifadelerine yer verdi.
Bugün yürütmekte oldukları mücadeleden daha fazla dayanışmaya ihtiyaçlarının olduğunu dile getiren Oto, "Kadınlar olarak bizler başka bir dünyanın mümkün olabileceği çığlığını omuz omuza atmak durumundayız. Maalesef dünyada eşitsizlik, yoksulluk, şiddet ve savaşlar giderek artmaktadır. Bizler savaşı, yoksulluğu, eşitsizliği, şiddeti arttıran sistemi sorgulamadan ve değiştirmeden kadının insan haklarının ihlalinin ortadan kaldırılamayacağının bilinciyle, insanları yoksulluğa iten, eşitsizliğe, şiddete ve savaşa yol açan bu sömürü düzeninin değişmesi gerektiğinin bilincindeyiz" dedi.
Uzun mücadeleler sonucunda elde ettikleri kadın hakları kazanımlarından vazgeçme çalışmalarına karşı sessiz kalmayacaklarını dile getiren Memba Kuşçu Oto, "Hak savunucu olarak bizler kadının İnsan Hakları mücadelemizi dünden daha büyük bir inançla ve dayanışmayla sürdürmeye kararlıyız. Bizler, Türkiye Kadın Hukuku Komisyonu ( TÜBAKKOM ) üyeleri olarak, Cumhuriyet Devrimleri sonucunda ve mücadelelerimizle elde edilen kadın hak ve kazanımlarından geriye götürmeye yönelik her türlü zihniyetin, söylemin, girişimin karşısında olacağımızı, kadına karşı ayrımcılığın ortadan kalktığı, kadının eşit ve özgür bir birey olarak var olduğu, kadının insan haklarının ihlal edilmediği, barışın ve özgürlüğün var olduğu bir Türkiye ve Dünya için kadın haklarının teminatı olan Atatürk Devrimlerine ve Laik Cumhuriyeti’mize bağlılıkla, mücadelemizi ve dayanışmamızı sürdüreceğimizi kamuoyuyla saygılarımızla paylaşıyoruz" diye konuştu.

Editör: İbrahim Halil Aksoy