Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, "Lebaleb doldurdun salonları ve bununla övündün bir de doktorluğa soyundun. "Kar yağdı mikroplar öldü" Akla bakın. Bunlar devleti yönetiyor." dedi. 

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan satır başları:

 

SMA'LI ÇOCUKLARIN DURUMU

SMA hastalığını gayet iyi biliyorum. Sosyal devletin varlık nedeni bu tür ailelere her türlü yardımı yapmak, tedaviyi gerçekleştirmektir. Tedavinin pahalı olduğunu biliyorum. Bu pahalılık içinde ailelerin çocuklarını tedavi ettirmek için ellerinde yeterli imkan olmadığını da gayet iyi biliyorum. Her yerde, her koşulda sizin yanınızdayız. Sizin haklarınızı sonuna kadar savunacağız. Çünkü çocuklarınız bu ülkenin evlatları. 

 

İKTİDARIN YÖNETİM POLİTİKASI

Devletten söz ettik, sosyal devletten söz ettik. Devletin organları vardır ve devlet organları eliyle yönetilir. Başında ise seçimle gelen iktidar vardır. İktidar devleti yönetir ama istediği gibi değil. Devletin dini adalettir. Devleti yönetenler eleştirelere açık olmalıdır. İktidar hatasını eleştirilerden öğrenmiş olacaktır. Devleti yönetenler harcadıkları her kuruşun hesabını millete vermek zorundadır. Her kuruşun hesabını vermek demek millete saygı duymak demektir. Devleti yöneten siyasi yönetim israftan kaçınmak zorundadır. Devleti yönetenler israf batağında yüzerlerse bütün dünyada alay konusu olurlar. Saygın devletlerde, devleti yöneten iktidarın en tepesindeki kişinin; dünyada hiçbir örneği yoktur 13 uçağı yoktur. 13 uçak demek, milyonlarca kişinin hakkını gaspetmek demektir. 

ADALET ÇÜRÜYORSA DEVLET DE ÇÜRÜMEYE BAŞLAR

Hakkı teslim etmesi gereken devlet, kişinin elinden hakkı alıyor. Hakkını talep eden anneyi "neden hakkını talep ettin?" diye mahkemeye çıkarıyorsun. Hangi vicdan bunu kabul eder? Devleti yönetenler adaletle devleti yönetmek zorundadılar. Devleti yöneten hukukun üstünlüğüne inanmak zorundadırlar. Yargıya müdahale etmemek zorundadırlar. Müdahale ettiğiniz zaman çürüme başlar. Vatandaş hakka hukuka inanmamaya başlar. Adalet çürüyorsa devlet de çürümeye başlar. 

 

İŞSİZLİK EN BÜYÜK KÖTÜLÜKTÜR

Devleti yönetenler işsizliğin bir felaket olduğunu bilmek zorundadırlar. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. İşsiz insandan bir şey bekleyemezsiniz. Aylardır iş arayan birinin derdini kim bilir? Devleti yönetenler, işsizlik bütün kötülüklerin anası ise işsizlere iş bulmak zorundadır. Bunu yapmadığı zaman toplumsal sorunlar ortaya çıkar. Çaykur'daki 210 kişilik kadroya 23 bin kişi başvurmuş. Peki, AK Partili kardeşlerime seslenmek isterim; bu tablodan memnun musunuz? Memnun olmadığınızı biliyorum. Sizin içinizden bazılarının çocuklarının çok iyi yerlerde olduğunu da biliyorum. Bir değil, birden fazla yerden maaş aldıklarını da biliyorum. Ama bu ülkenin evlatları hepimizin evlatlarıdır. 10 milyon işsiz 10 milyon hanede huzursuzluk var demektir. Saray'da oturanlar farkında mı? Benim içim yanıyor ama onların yanmıyor.  Sözüm sözdür; iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız işlerden biri Borçlar Genel Müdürlüğü'nü kapatmaktır. Yeter artık ya, yeter artık.

 

DIŞ POLİTİKA TEPKİSİ

Mısır’la kavga ediyorsun, Suriye’yle kavga ettiniz ne oldu? Türkiye’nin ne çıkarı oldu? Ne kazandı Türkiye. İdlib’de şehitlerimiz oldu hesabını sormaya bile korktular. AK Partili kardeşlerime özellikle sesleniyorum, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanısın, 33 şehidimiz var vuran Rusya ve sen gidiyorsun Rusya'ya Putin'in kapısında bekliyorsun. Sonra ben 'Türkiye'ye itibar kazandırdım' diyorsun. Ağrıma gidiyor. Sizde hiç karakter yok mu ya. Karaktersiz insanlar devleti yönetemezler. Hele dış politikada. Ne işin var senin Mısır ile kavga ettin kardeşim. Senin Mısır ile birlik olman gerek. 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ SOYULUYOR

Devleti yönetenler işi ehline verirler. Adamın dünyadan haberi yok, işi bilmiyor ama iş ona veriliyor. Adam yandaş. Türkiye Cumhuriyeti Devleti açıkça söylüyorum, soyuluyor. Bu ülke bir avuç insan tarafından soyuluyor. 

 

GELECEĞİM VE ATAYACAĞIM

Bahçeli, açklama yapıyor, "Kılıçdaroğlu her muhtarlığa bir özel kalem müdürü atanırsa işsizliğin sona ereceğini cahilce müjdelemiş"... Erdoğan da, "Bay Kemal kalkmış muhtarlara özel kalem müdürü atayacağız diyor, eğer gelirsen atarsın..." Geleceğim ve atayacağım. Devleti yönetenlerin en azından kendi ülkelerinin tarihini bilmelidir. Kiziroğlu'nun ne olduğunu bilirler mi acaba? Muhtar yardımcısı. E ben yardımcı vereceğim. Muhtarı aşağılıyor. Bütün muhtar kardeşlerime sesleniyorum, sizin haklarınızı savunacağım. Onlar duymadı bi daha söyleyeyim, hem yardımcı vereceğim hem de size özel bütçe vereceğim. 

 

FATURA ESNAFA KESİLİYOR

Her kesimin sorunu var. Devleti yönetenler topluma örnek olmak zorundadır. Tutarlılık olması lazım. Efendim pandemi var sosyal mesafeyi koruyalım, sokağa... En tepedeki adam koro halinde söylüyorlar. Peki Türkiye niye kıpkırmızı oldu?  Lebaleb kongreleri doldurdu, bir de onunla övündü. Bunlar devleti yönetiyor. Şimdi yeniden kapanma başladı. Fatura kime? Esnafa. Saray'dakilere fatura mı çıkar. Esnaf kardeşim sana sesleniyorum, beni ve ailemi biliyorsun Saray'dakileri de biliyorsun. Bütün bu tabloyu vicdanına bırakıyorum.   50 bin Avroluk çantayla gezemezsiniz. Bu kadar açlık, yoksulluk, fakirlik, fukaralık varken 50 bin Avroluk çantayla kimse gezemez. Şimdi ben bütün asgari ücretlilere sesleniyorum, sana 2 bin 825 lira veriyolar ama kendi yandaşlarına net 24 bin lira. Ayrıca vergilerin tamamını da onlar değil başkaları ödüyor, Borsa İstanbul ödüyor. 

 

MERKEZİ YÖNETİMİN DIŞ BORCU 7 GÜNDE 75 MİLYAR 800 MİLYON ARTTI

Neredeyse her hafta Merkez Bankası Başkanı değişiyor. Ne oluyor allah aşkına? 20 Mart ile 27 Mart arası bir vurgunu anlatacağım. Neden Merkez Bankası Başkanı sık sık değişti? Merkezi yönetimin dış borcu; 20 Mart'ta dolar kuru 7.28' 765 milyar 800 milyon lira dış borcu var. 27 Mart'ta 765 milyar çıktı, 841 milyar 600 milyon liraya. Dolar kurunu 8 liradan aldık. Merkezi yönetimin dış borcu sadece 7 günde 75 milyar 800 milyon lira artı. 7 günde bu milletin sırtına yüklenen yük... Bunun hesabını soracağım. 

 

GERÇEK MİLLİYETÇİ BİZİZ

Bahçeli'nin bir gün olsun 'bu esnafın derdi nedir' diye sorduğunu duydunuz mu?Duyamazsınız, duyamazsınız. Onun derdi biziz. Bir güne bir gün, 'ya bu çiftçinin derdi nedir' diye sorduğunu duydunuz mu. Onun tek bir arzusu var; muhterem beyefendi orada nasıl kalacak, ben de altına halı olayım. Kim gerçek milliyetçi? Biziz. 

 

TÜM ENGELLERE RAĞMEN HİZMETİMİZİ VERİYORUZ

Bu ülkede yaptığımız hizmeti Mısır'daki sağır sulan biliyor ama Saray bilmiyor. Bütün engellemelere rağmen bütün belediyelerimiz hizmetini yapıyor. Hiçbir belediye başkanlarımız şikayet etmedi. Bütün engelleri aşıyorlar ve aşacaklar. 

milligazete

Editör: İbrahim Halil Aksoy