Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaşlara yaptığı “Yastık altındaki dövizleri çıkarın” çağrısına değinen Karaduman, “Vatandaşın yastığının altında değil döviz ve altın, kefen parası bile kalmadı. İnsanlarımızın fedakârlık yapacak gücü kalmadı, beceriksizliğinizin bedelini ödemeye insanlarımızın takati kalmadı artık” dedi.

Saadet Partisi Konya Milletvekili ve Gençlik Kolları Genel Başkanı Abdulkadir Karaduman, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısıyla gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Siyasi tarihimizin önemli isimlerinden Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatının sene-i devriyesinde anarak konuşmasına başlayan Karaduman, Yazıcıoğlu’nu tavizsiz ve ilkeli duruşuyla tanıdıklarını belirtti.

GÜNÜBİRLİK KARARLARLA TÜRKİYE’NİN SORUNU ÇÖZÜLMEZ

Ülke olarak sıkıntılı bir dönem geçirdiklerini belirten Karaduman, “Ülkemizin yönetilemediğini, aksine idare edilmeye çalışıldığını, her gün daha somut bir şekilde görmekteyiz. Yönetebilmek ile idare etmeye çalışmak arasında ciddi farklar vardır. 19 yıldır işbaşında olan bir iktidarın kongresinde ‘Türkiye için güven ve istikrar’ temasını belirliyor olması komik bir itiraftır. Eğer Türkiye’de güven ve istikrara ihtiyaç duyulduğu söyleniyorsa güvensizliğin ve istikrarsızlığın sorumlusu kimdir acaba? Bizler elbette sorunları doğru tespit etmek zorundayız, çözüme ulaşmanın en öncelikli şartı asıl sorunların tespit edilmesidir. Türkiye’nin problemleri günübirlik kararlarla, işbaşındaki bazı kişilerin görevden alınmasıyla çözülemez. Tekrar ifade etmekte fayda var; bozuk bir anlayışta hangi oyuncuları değiştirirseniz değiştirin, bu sorunları ortadan kaldıramazsınız.” şeklinde konuştu.

VATANDAŞIN YASTIĞININ ALTINDA KEFEN PARASI KALMADI

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın beklenmedik şekilde görevden alınmasını değerlendiren Karaduman, “Keyfi kararların faturası çok ağırdır ve bu fatura bu ülkenin bütün insanlarının omuzlarına yüklenmektedir. Her döviz artışında gözler vatandaşın yastık altına çevriliyor. Yine dün Sayın Cumhurbaşkanı kongrede; ‘Elinde döviz ve altın tutan vatandaşlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Ellerindeki döviz ve altını çeşitli finans araçlarına yatırarak ekonomiye kazandırmalarını istiyorum’ çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum; vatandaşın yastığının altında değil döviz ve altın, kefen parası bile kalmadı. İnsanlarımızın fedakârlık yapacak gücü kalmadı, beceriksizliğinizin bedelini ödemeye insanlarımızın takati kalmadı artık. İsrafın haddi hesabı yokken ve siz keyfi kararlarla ülkeyi karanlık bir girdaba sokmuşken hangi hakla vatandaştan fedakârlık bekliyorsunuz?” ifadelerini kullandı.

SONRAKİ SEÇİMİ DÜŞÜNMEKTEN İŞ YAPAMIYORLAR

Karaduman, ülke kaynaklarının çarçur edildiğinin altını çizerek şunları kaydetti:

“Vergiye bağımlı kalkınma anlayışı devam ediyor, ihale, rant anlayışı son sürat devam ediyor, temel ürünlerde dışa bağımlılık devam ediyor. Tabii ki, olan yine vatandaşa oluyor. Dolar yükseldikçe fakirliğimiz artıyor. Dolar yükselince dışarıdan alınan ürünlerin maliyeti artıyor. Sonra bir bakıyorsunuz, bir ay önce 25 lira olan bir ürün aynı markette bir ay sonra 40 lira olmuş… Doların yükselmesi demek, 435 milyar dolar olan dış borcumuzun da katlanması anlamına geliyor. İktidar, alım gücü azalan vatandaşın durumunu görmüyor, iflas eden esnafların, evine ekmek götüremeyen işsiz vatandaşın durumunu ne yazık ki görmüyor. Sonraki seçimi düşünmekten iş yapamaz hale gelen bir iktidarla karşı karşıyayız.”

Editör: İbrahim Halil Aksoy