Serdar Ali Çelikler - Habertürk

Federasyon Başkanı Nihat Özdemir'e seslenmek istiyorum. Nihat Abi, hiç bu kadar uğraşa gerek yok. Ligi bitir. Şampiyon yapılması istenilen mi adını her ne koyarsan koy o takıma kupayı ver sen de rahat et.

 

Ercan Taner - Sözcü

Ne demişti geçen hafta Ersun Yanal, “Ligde en iyi topu biz oynuyoruz.” Bazen oynuyorsunuz hocam bazen… “Trabzonspor maçını biz sahada kaybetmedik” düşüncesini sesli olarak dile getirirseniz, oyuncuları rahatlatırsınız. Maçta 45 dakika böyle geçti. VEDAT, bir Zlatan Ibrahimoviç değil… Onu beslemezseniz, tam bir kayıp…

VAR odasından operasyonlara falan gerek yok. Jailson'un eline çarpan topa penaltı için izleme tavsiyesinde bulunan VAR hakemi Serkan Tokat, 89'da Pektemek'in eline çarpan top için de izleme tavsiyesinde bulunmuyorsa hiç uzatmaya gerek yok. Bizi boş yere aptal yerine koymayın. Alanyaspor gerçekten çok iyi bir takım. Erol Bulut hocayı tebrik ederim.

Mehmet Demirkol - Fanatik

Jailson’un eline çarpan topun MHK’nin hakemlere verdiği direktifler çerçevesinde penaltı olarak değerlendirilmesi mümkün değil. Jailson’un kolu açık ama topa hamle yapmıyor. Bu penaltının VAR tarafından verilmesinin sebebi neyse, bir açıklama yapmalı MHK.

Tolga’nın desteği el frenine dönüştü, kalabalıkta yapabileceği bir şey yoktu. Yanal ise bunu yapmak yerine klasik değişikliklerini yapıp rakibin oyunu bozacak bir gitgel oyununa döndü. Bunun bir tercih olduğu ilk yarıda dökülen Jailson ve Serdar’ın ikinci yarıda attığı uzun toplardan belli oluyor. Pozisyon verdiler. Pozisyon da buldular. Ancak Fenerbahçe’nin şut kalitesindeki düşüş bir de şut tedirginliğine dönüşünce sonuç alınamadı.

Erman Özgür - Fanatik

Oynanan oyun Fenerbahçe için neden geçtiğimiz haftalara göre silikti? Çok formda olan, agresif savunma yapabilen ve üzerine gelen rakiplerine karşı boş sahayı çok iyi kullanan Alanyaspor bu ligde kimseye oyun üstünlüğünü kolay kolay vermez. Fenerbahçe az sayıdaki cılız pozisyonda ya beceriksizdi ya da Alanya’da Caulker ve Wellington devredeydi. Sonuçta son 2 haftadaki oyun kalitesini mumla aratan Fenerbahçe çok önemli iki puanı üstelik kendi evinde kaybederek hayal kırıklığı yaşattı.

Şansal Büyüka - Milliyet

Fenerbahçe “bal yapmayan arı“ gibi... Bir saniye durmadan “vızır vızır“ çalışıyor, daldan dala konuyor, dolaşıyor... Ama bakıyorsunuz kovanda bal yok... O zaman ne değeri kaldı bu kadar çalışmanın, bu kadar kendini parçalamanın... Her maç aynı senaryo; Oyun üstünlüğü dahil, herşey Fenerbahçe‘nin... Ama sonuç, skorboard Fenerbahçe‘nin olmadıktan sonra bu üstünlüğün değeri de kalmıyor, karşılığı da olmuyor…Ama sahada yeterli olan sadece oyun mu? Görüyoruz ki değil... Özellikle bu sezon sonuca maçı oynayan iki takımdan çok daha fazla etki edenler, katkı sağlayanlar var…

Üç penaltının verildiği, bir penaltı atışının tekrarlandığı, son dakikada çok ciddi bir penaltı tartışmasının yaşandığı maçta, elbette hakem öne çıkacak… Alanya‘nın ilk penaltısı; Yok top yakından ele çarptı, top sekti, istem dışı oldu falan hepsi hikaye… Penaltı kararı doğru… Penaltı tekrarı: Penaltıyı kurtaran kaleci Altay‘ın ayağı çizginin “kılpayı“ dışında… Tekrar kararı doğru… F.Bahçe‘nin penaltısı: Rodrigues‘e penaltıyı yapan Siopsis bile itiraz etmedi… Karar doğru…Alanya‘nın ikinci penaltısı: Konuşmaya gerek yok… Kesin doğru… Ama bu pozisyonun başlangıcında Ceyhun‘un Gustavo‘nun ayağından topu çalışında bir faul var gibi… Hakem bunu dikkate almadı…

Ercan Güven - Milliyet

Fenerbahçe mutlak kazanması gereken maçın en azından ilk yarısında hiç de galibiyet arıyor gibi değildi. İkinci yarıda yırtındı, çabaladı, zorladı ama bu kez de devreye hakemler girdi, bir puan ve ciddi bir yara aldı.Ümit Öztürk VAR ile el ele dört penaltıdan -ikisi Alanya’ya- üçünü verdi, Alanyaspor’un ilk penaltısını Altay kurtarınca tekrarlattı, ama direkten dönene karışamadı! Fenerbahçe’ye galibiyet getirmesi muhtemel dördüncü ve son penaltıyı ise es geçti. “Hakem işleri” karışıktı Kadıköy’de… Tamam da… Ev sahibinin tuhaflığına ne demeli? Fenerbahçe maça sanki Kadıköy’de değil de deplasmanda gibi başladı. Mahkum ve ürkek!

Editör: İbrahim Halil Aksoy