Artan yem maliyetlerinin ardından beyaz et ve kırmızı et fiyatları yükselişe geçti. Tüketici almakta zorlanırken kasaplar da fiyatlardan şikayetçi. Kasap Şükrü Yılmaz, " Kırmızı ette yüzde 10, kuzuda 30, tavukta yüzde 50 kadar zam var ama bu tamamen yemle alakalı" dedi.

Artan yem fiyatları ve maliyetler kasap tezgahlarına yansıdı. Tüketici gram gram alırken, kasaplar da işlerin düşmesinden şikayetçi. Ancak kasaplara göre bu senenin zam şampiyonu beyaz et oldu.

Kasap Şükrü Yılmaz, bu ramazan ayında geçen yıla göre işlerin daha düştüğünü ifade ederek, şöyle dedi: 

”Kırmızı ette yüzde 10, kuzuda 30 zam var ama bu tamamen yemle alakalı. Dolara endeksli olduğu için o şekilde çalışıyorlar. Haliyle besiciler kazanamıyoruz bahanesiyle zam yapıyorlar. Bu seneki ramazanda geçen yıla göre daha düşük işler. Tavuk mesela geçen yıl 10 liraysa bu sene 15 lira. Arada yüzde 50 artış var. Vatandaş mağdur, biz de mağduruz."
Bir başka kasap Nazif Özergil ise, “Fiyatlar bugünlerde şişmeye başladı. Çok rahatsızız. Tavuk hemen hemen yüzde 30-40 civarı zamlandı. Üreticiye de bir şey diyemiyorsun, yem pahalı, giderler arttı. Bu fiyatlar çok anormal fiyatlar. Çünkü insanların alım gücü yok, bütün piyasalar kapalı, sektörler kapalı.
Kırmızı eti takip edebiliyoruz da beyaz eti takip edemiyoruz. Ama oradaki fiyat artışları ne aklım almadı onu. Bugün bir asgari ücretli işçinin gelipte buradan 2 kilo et alması imkan ve ihtimali yok. Kanat, etle yarışır hale geldi” diye konuştu.

Satıcılarda durum böyleyken peki tüketici ne düşüyor?

Sözcü’nün haberine göre Dilek Tuzcuoğlu "İnsanların ulaşamayacağı kadar fiyatlar çok yüksek. En ucuz tavuk derdik tavukta çok pahalı. Geçen gün iftara misafirim vardı, bir buçuk kilo kuşbaşı alıp türlü yapmak istedim 120 lira para ödedim. Sebze hariç” derken, Nurgül Palabıyık ise şöyle dedi:

"Özellikle kırmızı et hiç alamıyoruz. Tavukta bazen. Fiyatlar bu sene çok uçuk, varılmıyor yanına. Almaya çalışıyoruz ama belli bir limit ayırabiliyorsun ete. Hayat zaten çok pahalı. İnsanlar çok zor geçiniyor."

 

millgazete

Editör: İbrahim Halil Aksoy