Çok sayıda sendika üyesinin katıldığı basın açıklamasında konuşan Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Hüseyin Söylemez, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının sonlandırılmasını talep ederek, "Aileleri bölen, öğretmenin zihnini ailevi sorunlarla meşgul eden, aynı işi yapanlar arasında sosyal hiyerarşi üreten, ücretlerde farklılıklara yol açan sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmelidir" dedi. Her ilçedeki norm fazlası öğretmenlerim ilçe içi ihtiyaç doğan yerlere yıl sonuna kadar görevlendirilmesi nedeniyle herhangi bir kamu zararının söz konusu olmadığını belirten Söylemez, "Yetkilileri, mağduriyet oluşturacak resen atamaları iptal etmeye davet ediyoruz. Ayrıca il içi atamalarda ciddi mağduriyetlere sebep olan sıranın bir defa ve zamansız çalıştırılmasına son verilip, yıl boyunca belli aralıklarla çalıştırılması uygun olacaktır. Eşi merkez ilçelerde olup özür grubuna rağmen yıllarca mağdur olan meslektaşım resen atama ile daha uzak bölgelere atanıp mağduriyeti katlanır iken, hiçbir mazereti olmayanın dış ilçelerden çeşitli birimlere çekilmesi, birçoğu hak etmiş olsa bile izah edilmesi gereken bir durumdur. Emanet, ehliyet, liyakatin esas alındığı ve kıstasların net olup, her bir arkadaşımızın nasıl atanacağını, ne şekilde görevlendirilebileceğini, hak edip etmediğini bilmesi gerektiğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Her yıl milyonlarca lira yatırıma rağmen plansızlık ve istişare olmaması nedeniyle okul kurum binalarının değiştirilip taşındığına dikkat çeken Söylemez, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Uzun vadeli düşünmeden ve tüm paydaşları işin içine katmadan alınan karardan bir yıl sonra vazgeçildiğine ve tekrar ani bir kararla okul müdürüne 3-5 gün içinde okulunu bu sefer şuraya taşıyacaksın telkinleri veliyi de, öğrenciyi de, öğretmeni de, okul idaresini de sıkıntıya sokmaktadır.”
Yılın Öğretmeni seçiminin Malatya’da komediye dönüştüğünü de ileri süren Söylemez, “Kıstasların net olduğu ve komisyonun yoğun çabası sonucu sıralama yapılmış ve en yüksek puanlı ismin bakanlığa bildirilmesi gerekirken 4. sıradaki isim Bakanlığa bildirilmiştir. Bakanlık ödül töreni gününe birkaç gün kala, yazımıza cevap verme sıkıntısı yaşanınca 1. olan meslektaşımızdan gitmek istemediğine dair dilekçe isim bildirildikten bir ay sonra alınmış, 2. sıradaki meslektaşımız gitmek isteyince her ilden 1,Malatya'dan 2 meslektaşımız Ankara'ya gönderilerek bir karmaşaya sebebiyet verilmiştir. Lütfen, adam kayırmadan işimizi kurallara göre yapalım ve eğitim çalışanları arasında barışa katkı sağlayalım" şeklinde konuştu.
Öğrenciyi başarıya götürecek yöntemin öğretmenin moralini yüksek tutmaktan geçtiğine inandıklarını ifade eden Söylemez, "Öğretmene rağmen okul yöneticisi, okul yöneticine rağmen ilçe yöneticisi, ilçe yöneticisine rağmen il yöneticisi başarı elde edemez. O halde okul yöneticisi öğretmenin, İlçe yöneticisi okul yöneticisi ve öğretmenin, il yöneticisi de, ilçe yöneticisi, okul yöneticisi ve öğretmenin moral motivasyonuna katkı sağlamak zorundadır. Bir eğitim çalışanının dokuz doğrusunu görmeyip bir yanlış veya eksiğine takılıp moralini bozmanın iyi yönetici vasıflarından olmadığı kanaatindeyiz. Eğitimin hangi kademesinde olursa olsun her şahıs bir nefis taşımaktadır. Birbirimize görevimizi hatırlatmak ile hakaret etmeyi karıştıran yöneticileri daha dikkatli olmaya davet ediyoruz" diye konuştu.

Editör: İbrahim Halil Aksoy