DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Adem Özköse’nin YouTube’da yayınlanan “Sınırsız” programına konuk oldu. AK Parti dönemine ilişkin bir soruya Babacan, “Kuşkusuz bir burukluk var. Geçmişe dönüp baktıkça hep şunu görüyorum; galiba yoklukla imtihanda iyiydik de varlıkla imtihanda maalesef çok başarılı olamadık. AK Parti dönemine bakınca onu görüyorum. Zorluklar varken, mücadele gerekirken daha bir dayanışma hissi vardı fakat güç, maddi imkanlar çoğaldıkça o gücü ve maddi imkanları yönetme konusunda yani varlıkla imtihan konusunda maalesef sınav sonucu iyi değil. Buda üzüyor tabi.” karşılığını verdi.

Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

DERS ALMASI GEREKENLER VAR

Eleştiri ve öneriye kulağını kapatmış bir yönetim anlayışı var. Pek çok konuda sürekli çözümler öneriyoruz. Hatta bu konuda eleştiriyorlar bizi meslek sırlarınızı niye veriyorsunuz? Biliyorsunuz daha geçen hafta 10 maddelik reçete sunduk. Tek bir maddesine itiraz edemediler. Sayın Cumhurbaşkanı ne dedi “Bize ders mi veriyorsunuz?” dedi. Demek ki ders alması gerekenler var, kötüye gidiyor. Peki, hükümetin sorunları çözebilecek kadroları ve programı var mı? Yok

TÜRK LİRASI EN ÇOK DEĞER KAYBEDEN PARA BİRİMLERİNDEN

Türk lirası bütün para birimleri içerisinde en çok değer kaybeden para birimlerinden bir tanesi şu anda bütün dünyada. Türkiye, son altı ayda Merkez Bankası döviz rezervleri en hızlı tükenen ve en hızlı cari açığı artan ülkelerden biri. Kötü yönetimin sonucunu görüyoruz şu anda.Kimse suçu dışarıda aramasın. Biliyorsunuz şu anki yönetimin kolay bir çıkışı var işler kötüyü gittiği zaman “dış güçler dış güçler.” Ya sen kendi politikalarını sağlam tut, merkez bankanı sağlam tut bütçeni sağlam tut kaleyi güçlü tut önce. Ekonomik parametreler bozulduğunda hemen “dış güçler.” İyi bir program, sadece bu memleket için çalışan bir ekip iş başına geldiği zaman kolayca toparlar çıkar. Ben buna sadece inanmıyorum güveniyorum, defalarca yaptığım için güveniyorum. Önce bu hükümetin çıkıp ekonomide gerçekten çuvalladık, gerçekten hata yaptık diye ortaya koyması lazım. “Evet hastalık var ekonomide” deyip bunu bir itiraf edecek. Hastalık inkar edilince tedavi aşamasına hiç geçilemiyor ki sorun orada.

KİMSE VATANDAŞI CAHİL YERİNE KOYMASIN

Türkiye enerji başta olmak üzere ithalat yapan bir ülke. Yaktığımız elektriği doğal gazla üretiyor. Doğal gazı Türkiye dolar ile alıyor, benzin dolarla, kağıt dolarla... Şimdi kim kimi kandırıyor? Kur artışının enflasyona yansıdığını vatandaş görmüyor mu? Vatandaşımızı kimse cahil yerine koymasın.

PEK ÇOK KONUDA YALNIZLAŞIYORUZ

Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuktan kaynaklanan ciddi haklarımız var. Normal şartlarda bu haklarımızın bizim müzakere ile diplomasi ile almamız lazım. Ülkeler ile de konuşmayınca, farklı ülkeler kendi aralarında konuşuyor, kendi aralarında yaptıkları anlaşmalar bizim alanımıza dayatmaya çalışıyorlar. Kim hayal eder ki Mısır ile Yunanistan’ın arasında bir anlaşma yapılacak ve bu Türkiye’nin dezavantajına olacak. Biz pek çok konuda yalnızlaşıyoruz. Yalnızlaşınca da haklı olduğumuz yerde haksız yere düşüyoruz

DOĞU TÜRKİSTAN’DA CİDDİ İNSAN HAKKI İHLALLERİ YAŞANIYOR

Şu anda Doğu Türkistan’da gerçekten çok ciddi bir insanlık dramı yaşanıyor. Çok ciddi insan hakkı ihlalleri var. Türkiye'de şu anki yönetim bunu dile getiremiyor.

milligazete

Editör: İbrahim Halil Aksoy