Demiryol-iş Sendikası Malatya Şubesini ziyaret eden Ağbaba, Malatya ile ilgili sorunları takip ettiklerini belirtti.

Kendisine iletilen sorunları Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündeme getirmenin kendisinin görevi olduğunu kaydeden Ağbaba, “En yüksek sesle söylemek benim görevim. Onu da başarıyla yapacağımdan hiç kuşku duymayın. Ne zaman, ne sorun olursa lütfen yeter ki bilgim olsun Malatya’nın çıkarı için, meclisi ve Türkiye’yi ayağa kaldırırım” dedi.

Ağbaba, hızlı trenin projesinin bile yapılmadığını ileri sürerek, “Malatya Demiryolu 5. işletmemiz önemli bir oranda küçüldü. Maalesef bir dönem demiryollarına bakıştan dolayı demiryollarımız küçüldü. Şimdi değeri anlaşılmaya başlıyor. Burada Malatya’yı ilgilendiren konu da hızlı tren. Her milletvekili değiştiğinde, yeni milletvekili geldiğinde bir söz veriliyor. ‘Malatya’ya müjde’ deniliyor. Bende bunu eleştirince AKP milletvekili arkadaşlarımız bundan rahatsız oluyor. Ben nasıl söylemeyeyim? Ben kendimi bildim bileli her dönemde ‘hızlı tren bu yıl, şu yıl geldi’ diyorlar. ‘2007, 2011, 2015, 2017, 2018’ dediler. Şimdi bu yıl açıklama yapıyorlar, efendim 2023. Hala bu işin projesi yapılmış değil. Ben bunu söyleyince de kızıyorlar. Malatyalıları kandırmaya kimsenin hakkı yok. Bende bunları görürsem ortaya çıkarmak benim görevim. Maalesef bu dönemde Malatya’ya hızlı trenin geleceği yok. Hızlı tren konuşuluyordu, mavi trenimi gitti. Maalesef hatlar azaldı. Bu konunun takipçisi olacağım” diye konuştu.

Ağbaba,  Suriye’de öldürülen YPG/PKK’lı terörist Özge Aydın’ın, 2012 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen basın toplantısında yer almasına ilişkin, bir gazetecinin kendisine yönelttiği soruya, “Ben ne bileceğim gözünün içerisine bakıp 2012 yılında 7 yıl sonra kızın ne olacağını? Meclise girmiş, GBT’si var, ben almamışım, kimliğine bakıyorlar, GBT’sine bakıyorlar, meclise giriyor. Eğer bir sorumlusu varsa meclisin İçişleri Bakanlığı’nındır. Ben Türkiye’de siyasi görüşü ne olursa olsun haksızlığa uğrayan herkesin hakkını koruyan bir milletvekiliyim. Bundan da gurur duyuyorum. Kim haksızlığa uğradıysa, kim ‘haksızlığa uğradım’ dediyse onların cezaevine ziyaretine gitmişim. Kim ‘mağdurum, cezaevinde bana haksızlık yapılıyor’ diyorsa siyasi görüşüne bakmadan gitmişim ben. O dönem 13 tane Hacettepe Üniversitesi’nde okuyan çocuk tutuklanmış. Aileleri gelmişti, yandaş ve havuz medyası onları niye vermiyor? Yanında bebesiyle ağlayan anneyi niye vermiyor? Bebesiyle ağlıyor, ‘benim çocuğumun ne suçu var?’ diyor. Gittim ceza evine 13 tane çocuk, hepsi doktor, hepsi Hacettepe’de okuyor. 13 tane tıp öğrencisi. Onların sorunlarını, neden yargılandıklarını gündeme getirdim. Arkadaşlar 13 çocuğun hepsi de beraat etti. Bu yanımda beni teröristlere hamilik yapmakla suçlanan kız çocuğu da yargılaması bile yok, hiçbir şey yok. O nedenle beni bunla suçlamak, Veli Ağbaba’ya teröristle fişlemek alçaklıktır. Hiçbir güç, hiçbir kuvvet Veli Ağbaba’nın üzerine o lekeyi yapıştıramaz. Beni Malatya biliyor, Türkiye biliyor. Benim insanlara ve teröre bakışımı herkes biliyor. Neden yapıldı biliyor musunuz, geçtiğimiz hafta yaptığım o konuşmadan dolayı yapıldı. Dedim ya; ‘Allah terörün ağzıyla konuşanların belasını versin’ diye, bir daha söyleyeyim; Allah terörün ağzıyla konuşanın belasını versin. ‘Tacizci, tecavüzcü, MİT’in ve emniyetin kırmızı bültenle aradığı Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkaranların Allah belasını versin’ dedim ya onun için üzerime geliyorlar. ‘Devletin arşivine Trump’ın mektubunu sokanların Allah belasını versin’ dedim ya onun için uğraşıyorlar benimle. Hodri meydan. Bir adım geri atan namerttir, namussuzdur. Onların önünde eğilir miyim ben. Alnım açık, benim ilişkilerim belli, benim yaptıklarım belli. Tekrar söylüyorum; Allah terörün ağzıyla konuşanların belasını versin, Allah teröre destek veren, teröre sahiplik eden, teröriste sahiplik edenlerinde Allah bin türlü belasını versin ama insanlar haksızca onurunu, şerefini yok edecek şekilde suçlayanların, manşet yapanların, iftira atanların Allah bin türlü belasını versin” cevabını verdi.

Editör: İbrahim Halil Aksoy