Yoğun bir emek gerektirdiğinden tahta çivili ayakkabılardan günde sadece bir adet yapabildiğini belirten ayakkabı ustası Hakan, tahta çivili ayakkabıların dikiş makineleri ve güçlü yapıştırıcılar olmadan önce Türkiye'de yaygın olarak kullanıldığını aktardı. Hakan, "Şimdi artık bunu yapan pek kalmadı. Biz de artık çırak bulamıyoruz. Kimse gelip çalışmıyor. Bu iş artık arşivlerde kalacak" diye konuştu.

"Zamanla bu iş de tarihe karışacak"


Mesleği 50 yıldır sürdürdüğünü kaydeden Erol Hakan, "Tahta çivili ayakkabıların özelliği dikiş makineleri olmadan önce yapılan bir iş kolu olması. Zamanında herkes bu işi yapabiliyordu. Makineler ve güçlü yapıştırıcılar çıkınca bu işi yapan pek kalmadı. Çivileri Almanya'dan getiriyoruz. Orada da artık son zamanlarda bulunmuyor. Zamanla bu iş de tarihe karışacak. Zaten çalıştıracak çırak da bulamıyoruz, kimse öğrenmiyor. Öğrenilse bu kültürde bir şekilde yaşamaya devam eder. Kurslar açıldı, meslek sürdürülsün diye ama talep olmadı. Biz de tek başımıza artık bu işi yapıyoruz. El yapımı bir ürün olduğu için günde sadece bir çift ayakkabı yapabiliyorum. Ayakkabılarımız tamamen kösele deriden imal ediliyor, gayet sağlıklı, ayağı terletmez, koku yapmaz. Pazarlama sorunumuz yok, meraklıları çok ayakkabılarımızın. Bir yaptıran bir daha yaptırıyor" dedi.

Editör: İbrahim Halil Aksoy