CHP Malatya Kadın Kolları Başkanı Güllü Tuncer yayınladığı mesajda "Bugün 25 Kasım; bugün kadına yönelik şiddete karşı uluslar arası mücadele ve dayanışma günü dünyanın her yerinde kadınlar hakları için aynı mücadeleyi veriyor.

Tarihin ilk çağlarından beri kadına yönelik şiddet olgusu bilinmektedir. Demokrasinin geliştiği antik Yunan'da demokrasi erkekler için vardı. Roma imparatorluğunda da erkek egemen yapı devam etmiştir. Eski Arap dünyasında kız Çocuklarının öldürüldüğünü tarihler yazıyor. Eski Türk kavimlerinde kadına eşit davranıldığı bilinse de Osmanlı'da kadın sosyal yaşamın dışında bırakılmıştır.

İslam coğrafyasında ve Osmanlı'da şiddet yaygın olarak bir terbiye biçimi olarak algılanmıştır. Kadına yönelik şiddet, yaygınlığı ve türleri değişmekle birlikte Dünya'nın her yerinde ve her toplumda görülen, Dünya’da kadınların yaşadığı ortak bir sorundur. Şiddetin en önemli nedeni toplumun ataerkil yapısıdır. 

Sağlıklı bir çevrede yaşamak evrensel bir haktır. Sağlıklı bir sosyal çevrenin oluşturulması önündeki en büyük engel bireysel ve toplumsal şiddet ve şiddet türleri içinde en önemlisi de kadına yönelik şiddettir. Kadına yönelik şiddet, cinsiyete dayanan, kadını inciten, ona fiziksel ve ruhsal olarak zarar veren, özgürlüklerinin kısıtlanmasına sebep olan her türlü davranıştır. 

Yüzyıllarca siyasal ve dini kurallar ile ön yargıların baskısı altında kalan kadınların hak mücadelesi yeni bir olgudur. Feodal ve ilkel yapıların devam ettiği topluluklarda kadınların özgürlük talepleri, kendi hayatları hakkında karar verme ve eşitlik talepleri şiddetle bastırılıyor. Eğitimsizlik, yoksulluk, erkek egemen anlayış ve feodal düzen kadına yönelik şiddeti olağanlaştırmaktadır.


Kadına yönelik şiddet, çocuğa yönelik şiddetle birlikte en yaygın insan hakları ihlalidir. Kadına şiddet konusu toplumdaki şiddet eğilimlerinden ayrı tutulamaz. Haklarını arayan işçiye, parasız eğitim isteyen öğrenciye, demokratik protesto hakkını kullanan insanlara, doğa katliamına karşı çıkan köylüye şiddet uygulayan AKP iktidarı şiddetin dozunu arttırdı. Gezi olaylarında erkek kadın ayırmadan şiddet uygulayan polis 7 kişinin ölümüne 11 kişinin gözünü kaybetmesine binlerce kişinin yaralanmasına yol açmıştır. Zamanın Başbakanı destan yazdınız diyerek şiddeti teşvik etmiştir. 

AKP iktidarında kadınlara yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve özellikle kadın cinayetleri ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Nerdeyse her gün bir kadın çoğunlukla tanıdığı kişiler tarafından öldürülmektedir.. Özgecan Aslan'ın 11 Şubat 2015 günü Mersin'in Tarsus ilçesinde tecavüz girişimine direndiği için vahşice öldürülmesi kadına yönelik şiddet konusunda ülke çapında hassasiyet yaratmıştır.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve dayanışma Günü'nde kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesinin önemini vurgulamak istiyorum. Cumhuriyet değerlerine, laikliğe, Yüce Atatürk'ün kadınlara sağladığı haklara sahip çıkacak aydınlık düşünceli kadınlarımızı CHP Kadın Kolları çatısı altında mücadele etmeye davet ediyorum. Çocuklarımızın sağlıklı bir sosyal çevrede özgür ve mutlu yaşaması için görev bizi bekliyor. 
Kadınlar yaşasın diye yaşasın kadınlar… " ifadelerine yer verdi.

Editör: İbrahim Halil Aksoy