Philae’nin 67P/Çuryumov-Gerasimenko Kuyruklu Yıldızı’nın buzla kaplı yüzey bölgesine inişi yaklaşık yedi saat sürdü. Bu sırada Rosetta ile Dünya arasındaki mesafe 500 milyon kilometreden fazla olduğu için, Rosetta’dan gelen sinyaller, 28 dakika 20 saniye gibi bir sürede Dünya’ya ulaştı.

ZEMİNDEN ÖRNEKLER GETİRECEK

Philae’nin inişten sonra zeminden örnekler alması ve beraberinde getirdiği üç laboratuvar cihazıyla deneyler yapması bekleniyor. Spektrometre yardımıyla incelenen maddelerin türleri belirlenecek, kuyruklu yıldızda bulunan moleküllerin yapısı aydınlığa kavuşacak. 

DÜNYADA HAYATIN OLUŞUMUNA İLİŞKİN BİLGİLER...
Aminoasit gibi organik maddelerin bulunması halinde, veriler Dünya’da hayatın oluşumuna dair önemli ipuçları sunacak. 

 
 
 



Güneş Sistemi’nin buzdolapları olarak görülen kuyruklu yıldızların 4 milyar 600 milyon yıl önce oluşmuş maddeyi hâlâ sakladıkları biliniyor. Öte yandan bilim insanları Dünya’ya suyun kuyruklu yıldızlardan gelip gelmediğini de anlamaya çalışacak. 

Rosetta ve Philae üzerindeki kameralarla kuyruklu yıldızın yüzey haritası da çıkarılacak. Böylece 67P/Çuryumov-Gerasimenko haritalandırılmış ilk kuyruklu yıldız olacak.

 

DÜŞÜK BİR SES FREKANSI

Öte yandan Rosetta uzay aracı, '67P/Çuryumov-Gerasimenko adlı kuyrukluyıldızdan yayılan ilginç bir sesi keşfetti. ABC Science’dan Ian O'Neill’ın haberine göre ‘Kuyrukluyıldızın Şarkısı’ denilen ses, 40-45 milihertz frekansında yayılıyor. Bu da insanların duyabileceğinden çok daha düşük bir ses frekansına denk geliyor.

İŞTE KUYRUKLUYILDIZIN ŞARKISI
‘Şarkıyı’ daha iyi duymak amacıyla yapılan bir çalışma sonrasında, frekansı 10 bin katına çıkaran bilim insanları, insan kulağının duyacağı hale getirdi. Avrupa Uzay Ajansı’nın (European Space Agency, ESA) Soundcloud adlı şarkı paylaşım sitesine yüklediği ‘şarkı’ kulağa işte böyle geliyor:

Sesin ilk kez Ağustos ayında, Rosetta’nın kuyrukluyıldıza yaklaştığı sırada fark edildiği, manyetik salınım sesinin 100 kilometreden bile duyulabildiği açıklandı.

Rosetta görevinde çalışan bilim insanları, kuyrukluyıldızın çevresinde bir çeşit manyetik alan oluştuğunu ve bunun da düşük frekansta bir ses çıkardığını düşünüyor. Bu salınımların kuyrukluyıldıza ait jetlerden geldiği, jetlerin içindeki nötr partiküllerin iyonize olmasıyla ortaya çıktığını düşünüyor.

Almanya'daki Braunschweig Teknik Üniversitesi'nde çalışan, Uzay Fiziği ve Uzay Sensorikleri bölüm başkanı Karl-Heinz Glassmeier, bu keşfin heyecan verici olduğunu söylüyor. Glassmeier, "Bu bizim için tamamen yeni bir şey. Böyle bir keşif yapmayı beklemiyorduk ve bu sese sebep olan şeylerin ardındaki fiziksel gerekçeleri araştırmaya devam ediyoruz" diyor.

Bazı kişiler çıkan sesi "çok çok hızlı atan bir kalbin sesine" benzetirken, bazıları da meşhur bilimkurgu filmi Predator'daki uzaylı sesine benzediğini ifade ediyor. Bilim insanları, sesin tam olarak nereden geldiğini tespit edebilmek için çalışmalarını sürdürecek.

RADİKAL

Editör: İbrahim Halil Aksoy